Tarih Felsefesi Yazıları

Şahin Uçar

Tarih Felsefesi Yazıları Quotes

You can find Tarih Felsefesi Yazıları quotes, Tarih Felsefesi Yazıları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Eflatun'un Mağara Istiaresi gelmiş geçmiş en büyük şiirlerden sayılır: O hadsî istiârenin "Mazmûn"u, bütün felsefe tarihini iki bin yıl işgal etmiştir: "idealar nazariyesi" ondan doğmuştur.
Sayfa 199Kitabı okudu
Tenkide bak !
Vaka kolleksiyonu yapan eski vakanüvisler gibi, tarihî tasvir ve tahkiye ile iktifa eden sözde objektif bir tarihçilik anlayışımız var. Çünki diğer işlerimizde olduğu gibi ilimde de taklitçilik ile iktifa ediyoruz.
Reklam
"el-kelâmü sıfatü'l-mütekellim!": söz, söyleyenin sıfatıdır!:
Sayfa 183Kitabı okudu
...gramer popüler aklın farkedilmeyen, şuursuz, mantığını ifade eder.
Sayfa 189Kitabı okudu
Muhayyilenin kalitesi idrakin seyyaliyetidir (akışkanlığı) donması ve kalıplaşması değil!
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Madem ki realiteyi değiştiremiyoruz, o halde biz de, ona bakan gözlerimizi değiştirelim... Bir Bizans Mistiği
Faust yazarı Goethe'ye sormuşlar: "hangisi büyük sır? En büyük sır nedir?" Goethe: "âşikâr sır (open secret) bilinen sır" demiş, "herkese açık ve zâhir olduğu halde, neredeyse hiç kimsenin göremediği...
Sayfa 179Kitabı okudu
Muntazam
Beşir Ayvazoğlu'nun A.Nihat Tarlan'dan naklettiği, kendi tabiriyle "çok ilgi çekici", bir mazmun açıklaması da şöyledir: "Müy-i sefid subh-i Nişabûr-i ra'şedir Cos-i şarab-i La'l-i sirişkin de çağı var" "Beyaz saç titreme Nişabur'unun sabahıdır. La'l renkli gözyaşı şarabının kabarması (nın da çağı) vardır" şeklinde bugünkü türkçeye çevirebileceğimiz, ilk bakışta hiç bir anlam taşımayan bu beyit, Ali Nihat Tarlan tarafından şöyle çözülüyor: Beyaz saç ihtiyarlığa delalet eder; ihtiyarlayınca insanın eline ayağına titreme gelmesi tabiidir. Fakat bunun Nişabur'la ne alakası olabilir? Uzun araştırmalar sonunda, Nişabur'un zelzeleleriyle meşhur olduğunu öğrenen Tarlan'ın hala anlayamadığı bir kelime vardır: çağ... Nişabur'daki en büyük zelzelelerin hicri beşinci, altıncı ve sekizinci yüzyıllarda vuku bulduğunu öğrenen Tarlan, "çağ" kelimesine "çağlamak" dışında zaman anlamı da verilirse(?!), ikinci misrada bu tarihleri ebced hesabıyla aramak gerektiği sonucuna varıyor ve cuş-i şarap, şarab-ı la'l ve la'l-i sirişk terkiplerinin 812, 635 ve 710 hicri tarihlerini verdiğini görüyor. Bu tarihler, Nişabur zelzelelerinin olduğu asırlara tekabül etmektedir."
Sayfa 193Kitabı okudu
Türkçemiz maalesef bugünkü hali ile tarih felsefesini ifade etmeye, kelime hazinesi bakımindan, yetmeyecek bir dil haline dönüşmüş bulunmaktadır.
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.