Tarihin Cinsiyeti

Fatmagül Berktay

En Beğenilen Tarihin Cinsiyeti Gönderileri

En Beğenilen Tarihin Cinsiyeti kitaplarını, en beğenilen Tarihin Cinsiyeti sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Tarihin Cinsiyeti yazarlarını, en beğenilen Tarihin Cinsiyeti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadınlardan hem iyi hem kötü, hem kutsal hem dünyevi, hem bakire hem de fahişe olmaları beklenir. Gene de onlara ilişkin olarak tutarlı olan bir şey vardır: Bilinen tarih boyunca "kadın"ın erkeğin "öteki"si olarak kurgulanmış ve bağımsız öznelliğinin inkâr edilmiş olması. Luce Irigaray, kadınlara özne konumunun tanınmamasının, erkek özne için görece istikrarlı nesneler kurgulanmasına yol açtığını söyler ve şu soruyu sorar: "Eğer kadın, el konacak ya da bastırılacak zemini, toprağı, hareketsiz ya da mat maddeyi temsil etmeyecek olursa, öznenin öznelik konumu nasıl güvenli olabilir?" Böylesi bir 'özne olmayan temel' olmadığı takdirde, öznenin kendisini kurması mümkün değildir.
Sayfa 140 - Metis Yayınları
İtaatsizliği cezalandırmak ve özgürlüğü disiplin altına almak için, aile geleneği, kadınları aşağılayan, çocuklara yalan söylemeyi öğreten ve korku hastalığını yayan bir terör kültürünü sürdürmektedir. İnsan haklarının evde başlaması gerekir. Eduardo Galeano, The Book of Embraces ( 1989)
Sayfa 38 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Kendi doğumundan önce olanları bilmeyen, sürekli çocuk kalmaya mahkumdur." CICERO
Sayfa 15 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Kadın sünneti, kadın ticareti, çeyiz ölümleri, töre ve namus cinayetleri, tecavüz, aile içi şiddet ve cinsel istismar, Afganistan ve İran gibi ülkelerde kılık kıyafet yasağını ihlal eden kadınlara uygulanan korkunç cezalar, hep, ekonomik, toplumsal ve kültürel ayrımcılıkla belirlenen evrensel bir şiddet örüntüsünün parçalarıdır.
Sayfa 61 - Metis yayınlarıKitabı okudu
...demokrasinin uygulanmasını ve gelişmesini engelleyen etkenler ile kadın haklarının ihlal edilmesine yol açan etkenler, aynıdır.
Sayfa 63 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Dünyanın dört bir yanında süren, kadınlara yönelik sistemli ve vahşi insan hakları ihlallerinin durdurulabilmesi için, uluslararası topluluğun, hükümetlerin ve insan hakları topluluğunun, erkekler tarafından tanımlanmış normların ötesine geçmeleri gerek.Buysa, cinsiyete dayanan taraflılıkların ve ayrımcılıkların ayıklanmasını, ve kadın haklarının insan hakları olarak kabul edilmesini zorunlu kılı­yor. Hükümetler, kadınlara yönelik siyasal ve kültürel saldırıları sürdürmeye ve teşvik etmeye değil, durdurmaya yönelmeli ve bunun için gerekli önlemleri almakla sorumlu olmalıdırlar. Her devletin, kendi sınırları içinde yer alan kadın hakları ihlallerine müdahale etme ve başka ülkelerde bu tür ihlalleri yapan güçlerle işbirliği yapmama sorumluluğu vardır. Sorulması gereken soru, meşru insan hakları konularını kimin tanımladığı ve devletin ne zaman, hangi amaçla işe karışması gerektiğidir.
Sayfa 51 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Reklam
448 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.