Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihin Şeref Levhaları

Ahmed Şahin

Tarihin Şeref Levhaları Gönderileri

Tarihin Şeref Levhaları kitaplarını, Tarihin Şeref Levhaları sözleri ve alıntılarını, Tarihin Şeref Levhaları yazarlarını, Tarihin Şeref Levhaları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
«— Peygamber Efendimiz şehîdliği o kadar yüksek bir makam olarak ilân etmiş kî, bizzat kendisi bile öldük-ten sonra yeniden dirilerek tekrar şehîd olmayı istediğini beyan buyurmuşlardır.»
Evleneceksen, hayat arkadaşında İslâm terbiyesi ara...
Reklam
Şimdi Abdullah bin Revaha'nın sözlerini tekrar edebiliriz: «— Ey Müslümanlar! Şimdiye kadar kazandığımız harbleri sayımızın çokluğu ile, kuvvetimizin üstünlüğü ile kazanmadık. Bize zafer kazandıran kuvvet din kuvvetidir.»
KUVVETLİ imânı kazanan herhangi bir şahsın cesaret ve celâdeti, şuur ve hayat anlayışı o kadar üstün ve seviyeli olur ki, dinî felâketlerden başka, hiç bir belâ onu korkutamaz ve hiçbir dünyevî zorluk hayatının zevk ve huzurunu bozamaz. Yeter ki o, îmândaki bu kemâle ermiş olsun.
«— Eğer arkadaşların çekildiği için sana da dâvandan vazgeçip teslim olma fikri geliyorsa, şunu iyi bil ki, Ebu Bekir'in kızı böyle düşünen bir Müslüman gencin annesi olmakla utanır, bir mücahide de bu fikri yakıştırmaz...»
Hazret-i Ömer (R.A.) bu Sâ'd bin Âmir'i hatırladıkça gözlerinden akan yaşları tutamaz ve halkın içinde alenen ağlamaktan kendini alamazdı da derdi ki: «— Ah Sâ'd ah, Allah korkusu, Din duygusu, seni ne kadar yükseltmiş, millete faydalı bir uzuv yapmış... Senin gibi îmânı kuvvetli, dindar hâkimlerle değil Arabistan'ı bütün dünyayı hem de polissiz, zabıtasız idare edebilirim: Yeter ki, hâkimlerime işte böyle dinleri hâkim olsun...»
Reklam
HAZRET-İ Ömer (RA.) Hımıs ileri gelenlerine gönderdiği bir mektubunda, muhitlerinde bulunan fakirleri tespit ederek kendisine bildirmelerini istedi. Hımıs'lılar da Şam civarında bulunan yoksulları bir liste halinde yazarak Halife'ye bildirdiler. Hazret-i Ömer (R. A.} listeyi açıp da bakınca, başta, Hâkim olarak gönderdiği Sa'd bin Âmir'in adının yazılı olduğunu gördü ve listeyi getirenlere sordu. Onlar da: «— Hâkimimiz fakirdir, devamlı olarak (Rüşveti alan da veren de ateştedir.) Mealindeki Hadisi okur ve en küçük bir hediyemizi dahi kabul etmez.» dediler.
ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM! Bediüzzaman-ı Said-i Nursi.
Sayfa 382Kitabı okudu
Allah'a hamd olsun ki, zafer ve galebe İslâmdadır.
Sayfa 369Kitabı okudu
İmam-ı Şafî Hazretlerine sordular ki:    — Allah'ın varlığına delilin nedir? Dedi ki:  — Dut yaprağıdır! Tadı, rengi, kokusu ve nihayet maddesi birdir. İşte bu bir tek maddeden koza böceği yer,İpek yapar; koyun yer, et ve süt olur; geyik yer, misk yapar; arı yer, bal yapar..   Tadı, rengi, kokusu, nihayet maddesi bir olduğu halde, tek cins yapraktan bu kadar çok çeşitli eşya yaratan kimdir? Şüphesiz bunu ancak Allah halkeder; başka birinin yapması mümkün değildir!..
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
İnsanlar ne kadar ilerlerse ilerlesinler, nerede tahsil görürlerse görsünler din duygusunun yerini hiç bir fikir ve felsefe ile dolduramazlar.
Sayfa 198Kitabı okudu
Yeniyi sevdirmek için geçmişe sövdürmek zihniyetiyle kaleme alınan tarihler de gençleri adeta morfinleyerek geçmişe karşı hiç de doğru olmayan bir husumet beslemelerine sebep oluyorlar.
Sayfa 196Kitabı okudu
Seyyid Abdülaziz Derini Hazretleri, ardından konuşanların kapılarından bağırarak:    — “Kardeşim, derdine ne oldu ki, benim bunca günahımı sen üzerine aldın ve senin o kadar sevabını da benim defterime yazdırdın?!”
Sayfa 189Kitabı okudu
İslâm büyüklerinden Hasan Basri Hazretleri, dedikodusunu yapanlara mektupla birlikte birer de küçük hediye göndererek:    — “İşittiğime göre aleyhimde konuşmuş, gıybetimi etmişsiniz; bu suretle sevabınızın bir kısmını bana vermiş ve benim günahımın bir kısmını da siz üzerinize almış bulunuyorsunuz; bu iyiliğinize karşı duyduğum mahcubiyeti gidermek için şu küçük hediyemin kabulünü rica ederim.” Diyerek teşekkürde bulunurdu.
Sayfa 188Kitabı okudu
İnsanların birbirlerine karşı beslediği itimat ve emniyeti sökerek, yerine şüphe ve su'i zanlar yerleştiren en kötü ahlâk, gıybettir. Dinimizce gıybet etmekle, içine kurtlar düşmüş bir leş eti yemek arasında hiçbir fark yoktur.
Sayfa 186Kitabı okudu
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.