Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kriz Çağına Nasıl Geldik?

Tarihöncesinden Bugüne Akdeniz Dünyası ve Doğa

James H. S. McGregor

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Neolitik Devrim...
Tarım gelişince her şey değişti. Bu buluşun yarattığı değişim o kadar çarpıcıydı ki bunun birçok yerde Neolitik Devrim şeklinde tanımlandığını görüyoruz.
Çatalhöyük, ticaret ve yok oluş...
Benzer şekilde erken gelişmiş bir Anadolu şehri olan Çatalhöyük'teki beslenme kaynakları da Eriha'da görülen beslenme düzeniyle kısmi bir benzerlik taşıyordu. Şehir yaşamının ilk aşamalarında aurochs (öküzün yabani atası) eti başlıca besin kaynağıydı. 1960'lardaki kazılarda yaygın ve kapsamlı bir ticaretin yapıldığına ilişkin bulgulara da ulaşıldı. Şehrin ithal edebildiği malların niceliği ve niteliği, karşılığında ne verildiği sorusunu akla getiriyor. Kazı alanında bulunan yabani sığır kafatası ve kemiklerinin zaman içerisinde küçüldüğüne dikkat çeken Sherratt ve diğerleri, Çatalhöyük'ün yabani sığırların evcilleştirildiği ilk yer olabileceğini öne sürdüler. Nesiller ilerledikçe bu yabani sığır türü bir dizi genetik değişikliğe uğradı, dayanıklılığı ve saldırganlığı giderek azaldı. Şehir ithal ettiği mallar karşılığında bu faydalı hayvanları vermekte zorunda kalıyordu. Sığırların evcilleştirilmesi yaygınlaştığında şehir ticari üstünlüğünü kaybetti ve tamamen yok oldu.
Reklam
Neolitik Çağ'ın insan sağlığına etkisini değerlendirmenin en iyi yolu ölçümdür. İki etmenin ölçülmesi gerekir. Biri Neolitik Çağ'ın insan nüfusunda yarattığı olağanüstü artış, diğeri de hafif de olsa insan sağlığında bir kötüleşme ve endemik hastalık artışı olarak görünen olgudur. "Uygarlık hastalıkları"nın derin kökleri Neolitik beslenme düzenine dek uzanmaktadır, ama bu hastalıkların bugün bu kadar yaygın olmalarının nedeni, modern endüstriyel beslenme düzenini şekillendiren yağ ve şeker türlerindeki çarpıcı yükselişin yanı sıra enfeksiyon gibi geleneksel ölüm nedenlerinin azalmasıdır.
Bir zamanlar Şam...
Dördüncü halife Ali'nin ölümünden sonra yerine geçen Muaviye, sarayını Şam'a taşıdı. Büyük bir Hristiyan ve Yahudi nüfusuna sahip, Bizans imparatorluk kültürünün tüm etkilerini barındıran, Yunanca konuşulan bir şehir olan Şam'da, İslam bölgelerinin yönetimi dönüşüm yaşadı. Halifeler imparator haline geldi. Saray kültürleri, Yunan protokolü ile Roma sanatı ve mimarisinin etkisi altına girdi. Halifeler, kendilerini karmaşık ve oldukça ritüelleşmiş bir imparatorluk yönetiminin zirvesine yerleştirdi ve giderek bu yönetimin usul ve rutinleriyle şekillenir hale geldi. Arapça, yönetimin resmi dili olmaya devam etse de Arap töreleri azaldı ve yönetici elit kozmopolitleşti. Halifenin sarayında görev yapan bazı üst düzey memurlar artık Arap veya Müslüman değil, yerel toplulukların önde gelen kişileri arasından seçilen kişilerdi.
Sayfa 214Kitabı okudu
Epikurosçuluk
Hiçten, hiçbir şey yaratılamaz tanrısal güçle. Ölümlülerin bunca korkuya kapılmaları, Yerde ve gökte tanıklık ettikleri olaylara Gözle görülür bir neden bulamamalarındandır. Kolaydır tanrının istemiyle açıklamak bunları. Hiçten, bir şey yaratılamayacağını kavrayınca Daha açık seçik göreceğiz önümüzdeki yolu; Tanrıların el olmadan varlıkların Nasıl oluştuğunu ve varolduğunu.
Sayfa 162Kitabı okudu
Çatalhöyük ve toplumsal sınıf...
Bazı evler diğerlerinden büyüktü, ancak arkeologlara göre erlerin şehir içinde rastgele dağılmış olması nedeniyle ev büyüklükleri ailenin statüsünden ziyade kalabalıklığını yansıtmaktadır. Herhangi bir saray yapısı keşfedilmediği gibi, şehrin daha üstün bir toplumsal sınıfa ayrılmış gibi görünen bir kesimi de yoktur.
Reklam
İnsan toplulukları, Neolitik Çağ'ın ilerleyen dönemlerinde kendi dünyalarını hep kendi yaratım merceklerinden bakarak resmettiler. Cro-Magnonlar kendilerini hemen hemen hiç resmetmedikleri gibi kendi yaptıkları nesneleri de asla resmetmediler. Etrafındaki doğayı yeniden şekillendirme anlamına gelebilecek hiçbir yöntemi resmetmediler.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.