Tarih olan açısından da, tarihî olan açısından da zengin bir geçmişi bulunan Türk soylu halklardaki zihin kirlenmesi bilinçli bir duyarlılıkla giderilebilir.
Varlığını zaman ve mekânlara damgasını vurarak sürdüren atalarımız iyi günlerini de, kötü günlerini de sonraki nesillere ulaştırmaya çalıştılar. Tarih olan'dan, hattâ tarihî olandan öncelikle destana, efsaneye, sonra da roman hikâye ve tiyatro eserine akan duyarlılık gerçekten değerlendirilmesi gereken bir servettir.
Fuad Köprülü, Ömer Lütfı Barkan, Osman Turan, İbrahim Kafesoğlu, Sabri Ülgener, Samiha Ayverdi, Yılmaz Öztuna, Erol Güngör, Mehmet Genç, Şahin Uçar, Lev Gumilyov, Olcas Süleymanov, Şakir İbrayev, Murat Acıyev gibi tarihin ruhunu dinleyen, tarihin nabzını tutan, olaylar ve şahsiyetler üstündeki ve ötesindeki hakikati ile tarih bilgisini aşan bir sezgiyle yakalayıp anlatmaya çalışan insanların sayısı çoğaltılmalıdır. Övünme değil, doğruyu öğrenme konusunda tarih bilginlerinin ortaya koyduğu araştırmalar kadar ediplerin yarattığı geçmiş bilgisiyle kurgulanmış gerçeğimsi (fictif) eserler de katkı sağlar; hattâ daha çok...
Bu konuda yazdıklarımızdan bir demeti iyi niyetli okuyuculara sunmaktan mutluluk duyduğumu ifade etmeyi görev sayarım. Sevgili Süleyman Bozdemir, metinlerin toplanmasında (özellikle 1980 öncesindekileri), yeniden bir kitaba dönüştürülmesinde, düzeltmeler ve dizin dahil büyük çaba sarf etti, Zaim Gök'ün işini kolaylaştırdı. Varolsun. (Önsözden)
