“Din birliği, dil birliği, cart curt, falan filan... Yok efendim yok. Eğer Kürt kürtçe, Laz lazca, Fellah arapça konuşuyorsa, bu bizim hem şerefimiz hem suçumuz”,
Her şey eleştirilebilir, herkes eleştirebilir. Ama bu işi dürüstçe, adına yaraşır bir düşünür, adına yaraşır bir düşün dergisi olarak yapmak istiyorsak, en azından eleştirdiğimiz düşünceyi, eleştirdiğimiz yapıtı anlayabilecek düzeye gelmiş olmamız gerekir.
Bilirsiniz: bizde eleştiri, değerlendirme gibi edimler kurumlaşmamıştır. Birbirimizi ya yerin dibine batırır ya da göğe çıkartırız. Biri bizi övdü mü, hele gençse, ondan yeteneklisi, eleştirdi mi, ondan bilgisizi yoktur”, türünden gözlemlerde bulunmasına da bir anlam veremedim.