Babasının hastalığını komşularından gizleyerek ,sahip oldukları çiftliği elinde tutmaya çalışan ,güzel ,güçlü etkileyici bayan Cassie...
Dövülen ama öldürülmeyen,bunun yerine bir hırsızın kimliği ile Amerikan kolonilerine köle olarak satılan İngiliz asilzadesi Alec...
Günlerce hasta yattıktan sonra kendini hiç bilmediği bir ülkede,tanımadığı insanlar arasında ve kendine ait olmayan bir isimle bulan Alec , sandıkları kişi olmadığı konusunda çiftliğin güzel hanımını ikna etmeye çalışır.ne var ki tüm hukuki belgeler olaylar onun aleyhinedir.
Güzel Cassie,babasının hastalığı çevre çiftliklerden öğrenilirse çiftliği kaybedeceklerini biliyordu ve babasının uzun bir avrupa yolculuğuna çıktığını söyleyerek komşu çiftliklerin sahiplerini oyalarken,bir taraftan da yeni satın aldığı kölenin asiliklerini anlamaya çalışıyordu...bu adam ,5 sterline satın aldığı bu adam neden sürekli o kişi olmadığını söylüyordu ki ?
İsyan ederek çözüme ulaşamayacağını anlayan Alec ( ya da Colin) bir süre sonra taktik değiştirir ve isyan etmek yerine sahip olduğu bilgi ve becerileri kullanarak çiftlik sahibinin güvenini kazanmaya çalışır.tabii bu çabalar hem güveni hem de güzel Cassie 'nin kalbini kazandırır.
Alec ( ya da Colin) ve Cassie bir süre sonra çiftliğin sorunlarına birlikte çözüm ararken,birlikte hareket ederken bulurlar kendilerini...
Aşk,mesafe tanır mı? insan sevdiği için her şeyden -ailesi,ülkesi dahil- vazgeçebilir mi?
Tarihi aşk sevenlerin okuyup beğeneceği bir kitap,sayfalar çabucak bitiyor...