Tayyipgiller Kökeni ve Sınıf Yapısı Cilt I

Nurullah Ankut

Tayyipgiller Kökeni ve Sınıf Yapısı Cilt I Posts

You can find Tayyipgiller Kökeni ve Sınıf Yapısı Cilt I books, Tayyipgiller Kökeni ve Sınıf Yapısı Cilt I quotes and quotes, Tayyipgiller Kökeni ve Sınıf Yapısı Cilt I authors, Tayyipgiller Kökeni ve Sınıf Yapısı Cilt I reviews and reviews on 1000Kitap.
Tayyipgiller böyledir... Biz de Kasımpaşa benzeri kenar mahallede büyüdük. O sebepten ruhlarını biliriz bunların. Bunlar, güçlerinin yeteceğini bildikleri, gözlerinin kestiği insanlar karşısında ejderhadırlar. Asarlar, keserler... Tabiî aynı zamanda da çok zalimdirler. Ama bir çelik leblebiyle: yürekli, yiğit bir adamla karşılaştıklarında da hemen yelkenleri indirirler, kuzuya dönerler: “Abi bir yanlışımız olmuşsa, affımızı dileriz, sen abimizsin. Ne yaparsan yap, sana elimiz kalkmaz” türünden laflar ederler. Çok gördük, böylelerini... Bunları daha yürüyüşlerinden, sağa sola bakışlarından tanırız. Bunlar, rüzgâr ya da depreme tutulmuş ağaçlar gibi öne arkaya sallanarak yürürler, kolları bedenlerinden hafif ayrık durur... Bakışlarıyla etrafı hep keserler... Zeki Alasya bunları çok güzel karikatürize eder... Tayyip aynı zalimane tutumunu, işçilerimiz, köylülerimiz karşısında da sergiler bildiğimiz gibi. IMF ve Dünya Bankası emirlerine harfiyen uyarak kanını kuruttuğu köylülerimize; “Gözünüzü toprak doyursun!”, işçilerimize; “Bari ağzınıza lokmayı da biz verelim!” diye kükrer. Tabiî bu insanlarımız, kendisinin karşısında yürekler acısı durumlarını dile getirdikleri zaman. Oysa aynı Tayyip, ABD ve AB yetkilileri-temsilcileri önünde kuzudur veya serçedir. Onların bir dediğini iki etmez…
Dört Halife sonrasındaysa, Mekke-Medine kökenli İslam Medeniyeti derebeyleşmiştir. Yani o toplum bozulmaya, çürümeye, insanları ezmeye, onlara zulmetmeye başlamıştır. Tefeci-Bezirgânlar iyice azmışlardır yani... Dört Halife’den üçünü de alçakça ve haince katledenler de zaten Tefeci-Bezirgân Sermayenin ajanları-kiralık katilleridir... Daha açığı Tefeci-Bezirgânlardır...
Reklam
Tarikatlar, Hz. Muhammed’in ve Kur’an’ın bu özünü hiç anlamaz ve kavramazlar. İslamdaki bu dünya-öbür dünya bütünlüğünü, amacını, daha doğrusu özünü anlayamadıkları için bozup parçalarlar. Bu dünyaya boş verilmesini, asıl önemli olanın öbür dünya olduğunu söylerler. Hatta en önemli olanın Allah’a varmak, onunla bütünleşmek olduğunu savunurlar. Bunun yolunun da bu dünyadan bütünüyle vazgeçip ibadetle, zikirle uğraşmaktan geçtiğini öne sürerler hatta taraftarlarına-meczuplaşmış müritlerine emrederler. Böylece de saf, bilinçsiz insanlarımızı kandırarak, din duygularını istismar ederek ağlarına-tuzaklarına düşürüp insafsızca sömürürler... Kölece kullanırlar…
Yani Hz. Muhammed bu yaşantısıyla, insanlara, kişicil mal mülk peşinde koşmamalarını, toplumun menfaatlerini hep ön planda tutmalarını, eşitlikçi, kardeşçe bir yaşama tarzını benimsemelerini örgütlemek, örneğiyle göstermek ister. Bildiğimiz gibi Dört Halife de O’nun bu yönünü olduğu gibi benimser. Ve öyle yaşar. Muaviye ve oğlu Yezit’le birlikte iş tersine döner. Onlar Firavunları ve Nemrut’u örnek alırlar… İslam Medeniyeti derebeyleşmiş olur… Tefeci-Bezirgân düzeni, topluma her yönüyle egemen olur… Hz. Muhammed’in ve Kur’an’ın insancıl eşitlikçi yönleri, buyrukları görmezlikten gelinir. Yok sayılır…
63 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.