Tefhimu’l-Kur’an: Kısa Surelerin Tefsiri Sözleri ve Alıntıları
Tefhimu’l-Kur’an: Kısa Surelerin Tefsiri sözleri ve alıntılarını, Tefhimu’l-Kur’an: Kısa Surelerin Tefsiri kitap alıntılarını, Tefhimu’l-Kur’an: Kısa Surelerin Tefsiri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
BEYYİNE SÛRESİ
Konu: Bu sûrenin Kur' an_ı Kerim' de tertib itibariyle Alak ve Kadir Sûresi'nden sonra yer alması anlamlıdır. Alak Sûresi' nde ilk vahiy, Kadir Sûreni' nde de bu vahyin nüzûl zamanı bildirilmiştir. Bu sûrede ise bu Mukaddes Kitap ile birlikte bir peygamber gönderilmesinin gerekçesi açıklanmıştır.
Bu toplumu bozulmaktan koruyabilmek için her fert kendi sorumluluğunu idrak etmelidir. Onun için toplumunun bütün üyelerine, birbirlerine hakkı ve sabrı telkin etmeleri farzdır.
Onlar, hayat seviyeleri yükselsin diye kendilerini o kadar kaptırmışlardır ki insani seviyelerini düşürmeyi göze almışlardır. Çok fazla servet elde etmek isterken, bunun hangi yolla olacağına aldırmazlar...
Fakat onlar, bütün Bunların Allah'ın arzında zulüm yapmak ve insanlığın felaketini hazırlamak anlamına geldiğini düşünemezler.
DUHÂ SÛRESİ
Konu: Sûrenin konusu, vahyin kesilmesi dolayısıyla üzüntüye düşen Rasûlullah'a teselli vermek ve onun üzüntüsünü gidermektir. İlk önce apaçık aydınlık gündüze ve gecenin sükûn hâline yemin edilerek, Rabbinin onu terk etmediği ve ona darılmadığının açıklanmasıyla Rasûlullah'a teselli verilmiştir.
_
Fâtiha kulun duası, Kur'an ise Ma'bûd' un kuluna verdiği cevaptır. Kul, kendisine doğru yolu göstermesi için Allah' a yalvarır; Allah da duaya cevap olarak, tüm Kur'ân'ı onun önüne koyar ve sanki şöyle der: " İşte benden dilediğin hidâyet!"
Sahabei Kiram nezdinde bu surenin önemi, şu rivayetten çıkarılabilir : Abdullah b. Hısn ed-Darimi Ebû Medine'den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah ashabından iki kişi birbirleriyle görüştüğü zaman, bu sureyi okumadan ayrılmazlardı. (Taberani)
Allah'ın verdiği imkanları ve onlara bağışladığı güçleri, Allah'ın en nefret ettiği şey olan yeryüzünde fesat çıkarmak için kullanmaları, aslında Allah'a karşı en büyük nankörlüktür.
Yani insan aslında ilimsizdir. İnsanın ilmi gelişme zannettiği, aslında kendisinde ilim yokken, Allah'ın, istediği zaman ve ona hissettirmeden ilim vermesidir.