“Öldürülen kadınların çiçekli elbiseler ve şık giyimleri ile mutlu günlerinde çektirttikleri fotoğraflarını haberlerinizde kullanmayın. Sevdiği erkekle yan yana fotoğraflarında öldürülen kadını ifşa ederken katilin kişilik hakkını düşünerek yüzünü buzlamayın! Kadının da kişilik hakkı var. Öldürülse ve sesini çıkarmasa dahi kadının da kişilik hakkı var ve bir kez de şiddet diliyle kadını siz öldürmeyin. Ne kadının ne de erkeğin, o sokağın, o mahallenin, o kentin fotoğrafını kullanın. Çünkü ne katiller ne de mağdurlar yalnız bir mekânda yaşamaz. Her biri bir ailenin içinde doğar, bir semtin sokaklarında yürür ve bir şehrin adı ile anılır.
Şiddet sadece kişilerle ilgili değildir. Ölen ve öldüren bir kentin insanıdır ve o kent birini katil birini mağdur yapar. Kötülüğün ortaya çıkmasına izin veren her mahalle yaşayanı, bir parça cinayetten sorumludur! Tıpkı iyilik ve güzellikten sorumlu oldukları gibi... O nedenle haberlerde kentin resmini kullanın, mahallenin resmini kullanın ya da karanlığın resmini...belki karanlık dahi bizlerin bir parça düşünmesine ve bu sorunu sahiplenmemize neden olacaktır.”
