Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kemalist Devrim 1

Teorik Çerçeve

Doğu Perinçek

Teorik Çerçeve Gönderileri

Teorik Çerçeve kitaplarını, Teorik Çerçeve sözleri ve alıntılarını, Teorik Çerçeve yazarlarını, Teorik Çerçeve yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Stalin, Nazi saldırısına karşı savaşla Sovyet halkına şöyle sesleni­yordu: . "Yürüttüğümüz savaş, kurtuluş savaşıdır, haklı bir savaştır. Bu savaşta ulu atalarımız Aleksandır Nevski, Dimitri Donakoy, Kuzman Minin, Dimitri Pojarski, Aleksandır Suvorov, Mihail Kutuzov'un, yiğitlik örnekleri sizi şahlandırsın! " Stalin'in ismini saydığı bu kahramanların bazıları, eski feodal Slav prensleri ve Çarlık mareşalleridir. Ama hepsinin ortak yanı, yabancı istilaya karşı anavatanı savunmak için savaşmış olmalarıdır.
Sayfa 95 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı yıllarındaki konuşma ve görüşle­rini incelediğimiz zaman, Avrupa'daki burjuva devrimlerinin, özellikle Büyük Fransız İhtilalinin ideolojisini ne kadar ateşli bir ruhla savun­duğunu görürüz.
Sayfa 89 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal, Büyük Fransız İhtilalinin hürriyet, bağım­sızlık ve milli egemenlik gibi devrimci fikirlerini savunuyordu.
Sayfa 88 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Mustafa Kemal'in faşist olmadığını dolaylı olarak belirliyor­du.
Sayfa 84 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Şefik Hüsnü'nün yaptığı şu tahlil konuyu bütünüyle aydınlatmaktadır: "Halk Partisi'nin baskı tedbirlerini ilk zamanlar her şeyden önce gericiliğe ve dinciliğe karşı uygulamasını, zafere ulaşan milli' bağımsızlık savaşı sırasında Anadolu'nun emekçi kitlelerinin emperyalizme karşı silahlı mücadelesinin başına geçerek, olumlu bir rol oynamasını ve Sovyetler Birliği'ne karşı sadık bir dostluğu bugüne kadar korumasını göz önünde tutan TKP, Halk Partisi'nin milliyetçi diktatörlüğünün faşist bir diktatörlük olarak nitelendirilemeyeceğine ve böyle suçlanamayacağına inanıyordu."
Sayfa 81 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Kaypakkaya, bu görüşlerini kanıtlamak için Şnurov'un Türkiye Proleteryası adlı kitabını istediği gibi tahrif etti ve kendine göre "düzeltti." Küçük çocuklar vardır, kendilerince yanlış olan her sözün üzerine atılıp "düzeltmeden" edemezler.
Sayfa 78 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Reklam
Marx ve Engels, Osmanlı devletinin bağımsızlığının korunmasına dünya devrimi açısından ne büyük önem veriyorlardı. Engels, bu tutumu şöyle açıklıyordu: ''Türkiye'nin bağımsızlığının korunması, ya da Osmanlı İmparatorluğu'nun olası çözülüşü durumunda Rusya'nın bu toprakları kendine katma tasarısının önlenmesi, en önemli sorundur."
Sayfa 71 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Dimitrov, "Ulusal bağımsızlığını elde eden Türk ulusu büyük gurur duymakta haklıdır" diyor. Ho Şi Minh ise 1923 yılında şöyle yazmaktadır: "Türk halkı, hayranlık verici bir cesaret ve fedakarlık uhuyla meşum Sevr Anlaşmasını yırttı ve bağımsızlığını geri aldı. Emperyalizmi düzenlerini yendi ve Sultanların tahtını devirdi. Bitkin, parçalanmış ve çiğnenmiş bir ulusu, birleşmiş ve güçlü bir Cumhuriyet haline getirdi. Devrimini yaptı."
Sayfa 69 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Yalnız Sovyetler değil, bütün dünya devrimcileri. emperyalistlerin ele geçirme çabalarına karşı Türkiye'yi destekledi. Bulgaristan Komünist Partisi, 22 Ocak 1923'te, Bulgar işçi ve köylülerine bir çağrı yayınlayarak, burjuvazinin Sovyetler Birliği ve Türkiye'ye karşı savaş propagandasına karşı çıkıyordu.
Sayfa 65 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Eğer Troçki, iktidarı ele geçirseydi, süreç müttefiklerini kaybeden işçi sınıfının iktidarı da kaybetmesinden başka bir yere varmazdı. Troçkistler, milli bağımsızlık uğruna savaşı reddederek, Çin devriminde ve İkinci Dünya Savaşı'nda da aynı duruma düştüler. Onların saf "proleter devrimi" teorisi, en çok Hitler'in işine yaradı.
Sayfa 60 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Reklam
Oysa ezilen milletlerin Marksistleri, daima "halkın mili bağımsızlıktan daha değerli bir şeyi yoktur" demişlerdir. Marksistler, milli burjuvazi önderliğinde bile olsa, anti-emperyalist mücadelenin en ön saflarında savaşmışlardır.
Sayfa 57 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Emperyalistler milli devrimin derinleşmesine ve köklü bir karakter kazanmasına yol açmamak için Türkiye'den ellerini çekmek zorunda kaldılar ve cılız kalabilecek bir milli devrimi sineye çektiler. Mao Zedung, 1940 yılında yazdığı "Yeni Demokrasi Üzerine" başlıklı yazıda, Türkiye'de milli devrimin bazı özel şartlar yüzünden kapitalizm yolunu tuttuğunu belirtiyordu. Bu özel şartlar, burjuvazinin Yunan saldırısını yenmedeki başarısı ve proletaryanın güçsüzlüğü idi.
Sayfa 54 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Mustafa Suphi, Kurtuluş Savaşı'm sık sık bütün ezilen halklara örnek gösteriyor. Sözgelimi bir yazısında, bunun iki temel görevden biri olduğunu belirtiyor: "...Sosyal devrim karşısında Türkiye Komünist Partisine düşen görevi, yağmacı emperyalizmin bütün baskılarına rağmen ayaklanıp varlıklarını ispat eden Anadolu isyancılarına ve isyancıları temsil eden Büyük Millet Meclisi Hükümeti'ne samimiyetle yardım etmek ve Anadolu'daki bu hareketi, Doğu'nun diğer ezilen ve uygar ulus ve hükümetlerine bir örnek olarak göstermekle özetleyebiliriz."
Sayfa 49 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Anadolu'daki milli hareketin zafere ulaşması, aynı zamanda emperyalistlerin genç Sovyet devletini kuşatma ve boğma planlarına da darbe indirmiştir. Stalin'in yukarıya aldığınız sözleri de bunu belirtmektedir. Oysa, TİKKO'culara bakacak olursak, "emperyalist ülkeler, Kemalistlerle anlaşıp Yunanlıları yendirmiştir". Bu durumda Lenin ve Stalin büyük bir tarihi yanılgı içine düşmüş oluyorlar! Çünkü onlar da, "Yunanlıları yenmesi" için Kemalistleri destekliyorlardı!
Sayfa 43 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
Anadoltı'daki Milli' Kuvvetler ve Kızıl Ordu, İngiliz emperyalistlerinin Kafkasya'daki kolunu kırmak için ortak hareket ettiler. M. Kemal Mecliste şu sözlerle dile getiriyordu: "1 Ağustos tarihinde Rus Bolşevik hükümetinin Kızıl Ordusu'yla Büyük Millet Meclisi'nin ordusu, Nahcivan'da birbirleriyle maddeten birleşmiş oldu. (Alkışlar.) Oraya giden kuvvetlerimiz Kızıl Kuvvetler tarafından özel merasimle ve fevkalade saygıyla kabul edilmişlerdir."
Sayfa 42 - Kaynak Yayınları, 3. Baskı.Kitabı okudu
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.