Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Teosofinin Anahtarı

H. P. Blavatsky

Teosofinin Anahtarı Gönderileri

Teosofinin Anahtarı kitaplarını, Teosofinin Anahtarı sözleri ve alıntılarını, Teosofinin Anahtarı yazarlarını, Teosofinin Anahtarı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilim dünyasının iki zihin arasında, birbirlerine uzaklıkları ne olursa olsun, birbirine değen iki beden kadar etkileşim olduğunu kanıtlayacağı gün çok yakındır. İki zihin birbirleriyle alakalı olup beynin araçları manyetik ve elektrik olarak birbirlerine uyumlu hale geldiğinde, bir zihinden ötekine is­tem dahilinde düşünce iletmeyi hiçbir şey engelleyemez. Zihin elle tutulur bir cisme sahip olmadığı, yani zihinle düşünce nesnesi ara­sında bir mesafe bulunmadığı için, iki zihin arasındaki tek fark, hal farkıdır. Bu hal farkı ortadan kalkarsa, uzaklık ne olursa olsun, ger­çekleşecek olan düşünce transferi neden 'mucize' olsun?
"Aptal insanlar yalnızca aptal düşler görür," der bir Rus atasözü.
Reklam
Çocuklara her şeyden önce kendi başlarına ayakta durma, bütün insanlara karşı sevgi, öz­gecilik, karşılıklı yardımseverlik ve her şeyden önce kendi başlarına düşünüp akıl yürütme öğretilmelidir. Tümüyle mekanik ezberleme işini asgariye indirir ve vakti içsel duyular, melekeler ve gizli yetenek­lerin eğitilmesi ve geliştirilmesine harcardık. Her çocukla bizzat ilgi­lenmeye çalışır, yetenekleri en iyi ve en uyumlu şekilde ortaya çıksın diye onu eğitir ve özel eğilimlerinin doğal bir gelişim kazanmasını sağlardık. Çünkü kafaca ve ahlaken özgür, her açıdan ön yargısız ve en önemlisi de bencil olmayan erkek ve kadınlar yaratmayı hedefli­yoruz.
Her birey parayla, emekle, soylu düşüncelerle ortak iyiye kat­kıda bulunduktan sonradır ki, Ulusal Karma'nın dengesi sağlana­bilir. O zamana kadar da yeryüzünde Doğa'nın besleyebileceğinden daha fazla insanın var olduğunu söylemeye hakkımız yok. İnsanlar arasındaki bu eşitsizliğin nedenini bulmak ve insanları, kökleşmiş sefalet için sizin gördüğünüz tek çözüm olan fiziksel felaketten çok daha yıkıcı ve çok daha kalıcı bir kötülük olan ahlaki yozlaşmadan kurtarmak, ulusun ve ırkın Kurtarıcılarının omzuna düşmektedir.
Okült yasaya göre, hiçbir insan, bir parçası olduğu bütünü yükseltmeden yükselemez.
Bu yanılsamalar aleminde heterojenlik her zaman homojenliğe galebe çalacaktır. Bir öz, kök ilkesine, yani İlksel Homojenliğe ne kadar ya­kınsa, onun kendini yeryüzünde olduğu gibi kabul ettirmesi de o ka­dar zor olur.
Reklam
Kişisel hayatların geçici, kalıcı olmayan çiçeklerinin açtığı dünya değildir gerçek ve kalıcı olan; fakat bilincin yanılsamadan uzak olan ve ebediyette ikamet eden kö­künün var olduğu dünyadır gerçek ve kalıcı olan.
Tek Gerçek­lik dışındaki her şeyin, bütün Evren de dahil olmak üzere, geçici bir yanılsamadan ibaret olduğuna inandığımız için, onu delilik olarak değil, dünya hayatının doğal bir gelişimi ve sonrası olarak görüyo­ruz. Hayat nedir ki? Birbirinden çok farklı deneyimlerden, her gün değişen fikirlerden, duygulardan ve görüşlerden bir demet.
Sizi uyarmalıyım; bütün beşeri "ilkelere" ve bunların ölüm sonrası hallerine atfedilen ayrı ayrı işlevleri iyice incelemediğiniz müddetçe, bizim Doğu kökenli felsefemizi anlamanız çok zordur.
Spiritüel Mevcudiyet bütün madde, töz ve suret parçacık­larından sonsuza dek kurtulup tekrar Spiritüel Nefs halini aldıktan sonradır ki, ancak ezeli, değişmez olan ve hayat döngüsü bitene, yani ebediyete kadar devam eden Nirvana'ya girebilir. O zaman Ruh'da var olan Nefs hiçliğe kavuşur; çünkü her şeydir; bir suret, görüntü veya biçim olarak tümüyle yok olmuştur, fakat mutlak Ruh olarak vardır, çünkü o artık Olma olgusu haline gelmiştir. "Evrensel özde erimek" ifadesi Ruh olarak Can'dan bahsederken, "bir olmak" anlamına gelir. Asla yok oluş anlamına gelmez, çünkü bu sonsuz ayrı­lık anlamına gelecektir.
Reklam
Teosofik sözlüklerde inanç kelimesi yoktur; biz ona "gözleme ve deneye dayanan bilgi" diyoruz. Bununla birlikte, fizik bilimlerinin gözlemleri ve deneyleri bilim adamlarını mümkün ol­duğunca çok "geçerli" hipotezler yaratmaya iterken, bizim bilgimiz tam anlamıyla ve mutlak bir biçimde kanıtlandığı için inkar edile­mez hale gelen olguları kaydeder. Aynı konuyla ilgili iki inancımız veya varsayımımız yoktur.
"Hakikat iki türlüdür: Biri apaçıktır ve kanıt istemez; öteki sürekli olarak yeni kanıtlar ve kanıtlamalar gerektirir." Ancak bu iki hakikat türü, şimdiki gibi karanlıkta, dolayısıyla saçma akıl yürüt­melerle çarpıtılmaya açık olmayıp iyice aşikar olduğunda, bu iki tür tek bir türe dönüştüğünde ve bütün insanlar aynı şeyi görmeye baş­ladığında yaşanacaktır bu çağ.
... insanın Hakikat'e ulaşmasının tek yolu, insanlığa ait çeşitli büyük dinleri ve felsefeleri incelemek, duy­gularına kapılmadan ve önyargıdan uzak bir tavırla onları karşılaş­tırmaktır. Bu sonuca ulaşmamızın yolu, bunların birçok ortak nok­tasını bulmak ve kaydetmektir. Çünkü ister etüt yoluyla ister bilen birinden öğrenmek yoluyla olsun, bu sistemlerin içsel anlamlarına ulaştığımızda, neredeyse hemen her durumda onların Doğaya dair büyük bir hakikati ifade ettiğini görürüz.
Zaman zaman ne kadar komik görünürse görünsün, halk hikayeleri ve efsaneleri dikkatle incelendiğinde, doğanın uzun zamandır kayıp olan önemli gizemleri ortaya çıkarılabilir.
... insan, hiç kimsenin Hakikat'in tümüne sahip olmadığını, dinlerin birbirini tamamladığını ve eksiksiz doğrunun ancak yanlışlarından arınmış görüşlerin bir araya gelmesiyle oluş­tuğunu görebilirse, o zaman dinde gerçek kardeşlik tesis edilebilir. Aynı şey fiziksel dünya için de geçerlidir.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.