Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Terkedeni Terketme Manifestosu

Berat Uyanık

Terkedeni Terketme Manifestosu Hakkında

Terkedeni Terketme Manifestosu konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Katliam yaptığım olay mahallindeyim Alnımın pervazından görüntüler sızıyor Kapının önündeki zümrüt yeşili çimenler Tıpkı o gün gibi şakıyor meltem eşliğinde Bir put ve bir perestin hikayesi bu Rastgele açan sonbahar çiçeklerine karışan iki kişi Bir çift meşeden tabut İçinde uzanmış parlıyor iki yakut Tanıştıklarında erkek put, kadın perest Sonrasında ne oluyor da erkek oluyor perest! ...
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 2 dk.Sayfa Sayısı: 72Basım Tarihi: Ocak 2014Yayınevi: Yalın Yayıncılık
ISBN: 9756054539536Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Yazar Hakkında

Berat Uyanık
Berat UyanıkYazar · 2 kitap
Berat Uyanık 1989 yılında, İstanbul’da doğdu. Pertevniyal Lisesi’ndeki orta öğretimi boyunca, ki buradan memnundu, kurduğu The Akheron isimli aykırı müzik grubu ve akabinde gelen sahne hayatı eğitimine köstek olmasına rağmen, bestelediği şarkıların sözleri onu yazın hayatına başlatmıştı. Solist olduğu süreçte amatör olarak da klavye ve bateri çalan yazar, makale ve deneme türlerinde de yazılar yazdı. Sonrasında yaptığı müziğe katlanamayıp 2009 yılında aktif müzik hayatına ara vererek, lisans eğitimi gereği Muğla’ya yerleşti. Muğla Üniversitesi’nin Matematik Bölümü’nde son sınıf öğrencisi olarak hayatını idame ettirdiği süreçte bir şeylerin yolunda gitmediğini fark etti. Yolunda gitmeyen her şeyin de geliştirdiğini öğrendi. Delirmek en büyük özgürlüktü. Bu damgayı yemediği sürece yaptığı her saçmalık suç olacaktı. Ama deli olduğunu kabullendirirse hem kendisi deli gibi özgür olacak hem de etrafındaki herkesi kendinden uzak tutacaktı. Sonuçta ona göre sorgulamak en büyük delilik, öğrenmek en büyük saçmalıktı. Nitekim haklı da çıktı. 2013 yılında çıkardığı ilk eseri olan “Benliğimi gördünüz mü ?” adlı romanıyla hem bazı sözde bilim insanlarının, hem de o insanların itaat ettiği perde arkasındaki yüzlerin hayalindeki kurgusunu ele aldı. Yakın çevresinden aldığı eleştiriler “beyinle” çok uğraştığı yönündeydi. Ama amacına ulaşmıştı. Delirme hipotezini romanıyla gerçekleyen yazar, lisans eğitiminin sona ermesinin ardından, tekrardan İstanbul’a yerleşerek, delirmesine sebep olan düşünsel eylemleri provake eden duygusal hadiseleri incelemeye başladı. Benliğinde tek soru kalmıştı. Onu delirten düşünmek miydi, hissetmek mi! Yoksa tüm deliler onarılamayan duygusal yoğunluğun delilleri miydi! Son kitabıyla cevaplamıştı, öyleydi. Şimdi terk etme zamanı, ya da elde etme… ("Terkedeni Terketme Manifestosu" adlı ikinci kitabından alıntıdır.)