Sözler ve Alıntılar
Kapak açıldığında ortaya gümüş bir kalp çıktı. Kara kalem çizimindekinin neredeyse aynısıydı, üstüne Tesadüf sözcüğü bile kazınmıştı. İçimi çektim.
"Beğendin mi?" diye sordu.
"Beğenmek mi? Bu o kolyenin aynısı, değil mi?"
Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle parladı. "Hatırladın."
"Tabii ki hatırladım
Sayfa 148Kitabı okudu
Julianne ellerini uzattı ve sonra da onları yumruk yaptı,
yapmak istediği ve yapması gereken şeye karşı savaştığı
çok açıktı. Konuşurken sesi titredi. "Şey olur mu... Yani sorun
olur mu? Seni kucaklayabilir miyim? Seni üzmek istemiyorum
da."
Sayfa 130Kitabı okudu
Ona baktım, ayın zayıf ışığında o inanılmaz gülümsemesini
görebiliyordum. "Sadece hayatında şansı hiç yaver gitmemiş birisi için talih biraz fazla arka arkaya yüzüme güldü. Sanki hepsi her an elimden sökülüp alınabilirmiş gibi hissediyorum."
Sayfa 146Kitabı okudu
"Bu bir tesadüf/' diye fısıldadım.
Sayfa 149Kitabı okudu
"Erin. Sana ne dediler?"
"Gina Easter'in annem olmadığını ve Julianne Alderman'ın annem olduğunu
Weston dikleşip düşüncelere dalmış bir halde başımın
üstünden uzaklara baktı. "Vay anasını'' Bakışlarını yeniden
aşağı çevirip bana baktı. "Sen iyi misin?"
"Yürümeye ihtiyacım var''
"Seni arabamla götürmemi istemediğinden emin misin?
Bırak seni götüreyim."
Derin bir nefes aldım. "Bir süredir yürümedim ve şu anda hakikaten, hakikaten yürümeye ihtiyacım var. "
Sayfa 122Kitabı okudu
"Hani çocukken banyo yaptıktan sonra temiz pijamalarını giyersin ve daha yeni yıkanıp ütülenmiş çarşafların serili olduğu yatağına girersin ya. Seninle olmak öyle bir şey işte."
Sayfa 77 - yabancıKitabı okudu
"Uyuyor musun?" diye fısıldadı.
"Hayır."
Yatağın yanında çömeldi. "Rahat mısın?"
"Hem de daha önce hiç olmadığım kadar."
"Ben de kafayı vurup uyumadan istediğin bir şey var mı?"
Başımı iki yana salladım,
"Koridorun ucunda olduğunu bile bile uyuyabilir miyim emin değilim."
Gülümsedim. "Dene."
Sayfa 134Kitabı okudu