Yazmak dünyada varoluş halimiz olduğunda, hayata dair -aşk, eğitim, iş- binbir öteki iş karşısında önceliği olduğunu hiç durmadan hatırlatır. Kâğıt, kalem ve başka gereçler olmadığında, onları sabitlemek için araçlardan yoksun olduğumuzda bile, zihnimiz yazılı sözcüğe sarılır, cümleler dikte eder. Sözün özü, yazmak her an oradadır, acildir, sevdiğimiz kişileri, oynamak için bizi çağıran çocukları bile istemsiz bir davranışla uzaklaştırabilir.