Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tevhid Risaleleri-3

Kolektif

Tevhid Risaleleri-3 Gönderileri

Tevhid Risaleleri-3 kitaplarını, Tevhid Risaleleri-3 sözleri ve alıntılarını, Tevhid Risaleleri-3 yazarlarını, Tevhid Risaleleri-3 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Din ile imanmn kavl (söz) ve amel oldugu, bunun da kalbin ve dilin sözü; kalbin, dilin ve azaların ameli (demek) oldugu imanın itaat ile artacağı, masiyet ile de eksileceği hususu, Ehli Sünnetin aslılarından biridir. Bununla birlikte onlar -Hariclerin yaptıkları gibi- mutlak masiyetler ve büyük günahlar sebebiyle kıble ehlini tekfir etmezler. Aksine masiyetlerle birlikte uhuwvet-i imaniyye/iman kardeşliği sabitir. Tıpkı Allah (Subhanehu ve Teal'nin kısas ayetindeki buyrukları gibi: "Fakat kime kardeşi tarafından bir şey afolunursa, artk (diyet alan) örfe uyarak istesin." (Bakara, 178)
Kullar hakikaten/gerçek manada faildirler. Allah da onların fiillerinin yaratıcısıdır. Kul mümin, kâfir, iyi, günahkâr, namaz kalan, oruç tutandir. Kulların kendi amellerini yapabilme kudretleri vardı. Onların bir iradesi de vardır. Onların, kudretlerinin ve iradelerinin yaratıcısı da Allah (Subhaneru ve Teala'dır). Tipkı Allah-u Teala' șu buyuruğunda olduğu gibi: "Aramzdan dosdoğru yolda gitmek isteyenlere (bir öğütten başka bir șey değildir, şu da bir gerçektir ki), alemlerin Rabbi Allah dilemedikçe siz bir șey dileyemezsiniz." (Tekvir, 28-29)
Reklam
Allah'in geçerli ve etkin meşieti ile kapsamlı kudretidir. Bu da Allah'ın dilediğinin olduğuna, dilemediğinin olmadığına, göklerde ve yerde hareket ve durgunluk türünden ne varsa mutlaka O'nun meșîeti (dilemesi) ile olduğuna mülkünde istemediği hiçbir şeyin olmadığına var olan ve olmayan her bir seye kadir olduğuna, yerde ve gökte ne kadar yaratık varsa mutlaka Allah tarafindan yaratılmış olduğuna, O"ndan başka bir Rab olmadığına iman etmektir. Bununla birlikte O kullarına kendisine ve Rasullerine itaat etmelerini emretmiş ve kendisine karşı gelip, isyan etmelerini yasaklamıştır. O, takva sahiplerini, ihsan edicileri, adaletli olanlanı sever. İman edip salih amel işleyenlerden razı olur. Kafirleri sevmez, fasiklar topluluğundan razı olmaz. Hayâsızlıkları emretmez, kullarının kâfir olmalarına razı olmaz, fesadi sevmez."
Allah ( Subhanehu ve Teala) Levh-i Mahfuz'a dilediğini yazmıştır.İçinde ruhun üflenmesinden önce cenini yarattğı vakit de yüce Allah ona bir melek gönderir. Bu melek dört kelime yazmakla emrolunur. Ona: Rızkını, ecelini, amelini, mutlu mu yoksa bedbaht mi olduğunu yaz -ve buna benzer şeyler- denilir.
Kadere İman ...Allah (Subhanehu ve Teala)nın yarattığı varlıkların ne ameller işleyeceklerini ezel ve ebed sıfatlari ile mevsuf olan kadim ilmi ile bildiğine iman etmektir. Ayrıca Allah (Subhanehu ve Teala) itaat, masiyet, rızık ve ecel gibi bütün hallerini de bu ilmiyle bilir. Sonra Allah (Subhanehu ve Teala) Levh-i Mahfuz'da mahlûkatın kaderlerini yazmıştır. Allah'ın ilk yarattığı Kalem'dir, ona "yaz"dedi, o "neyi yazayım?" deyince șöyle buyurdu: Kyamet gününe kadar olacak herşeyi yaz! İnsana isabet eden bir şeyin onu şaşırmaz, yine ona isabet etmeyecek bir șey de ona isabet etmez! Çünkü kalemler kurumuş, sahifeler dürülmüştür!
İman Allaha, meleklerine, kitaplarına, rasûllerine, öldükten sonra dirilișe iman etmek ve hayrıyla, şerriyle kadere inanmaktır.
Reklam
Gerek Allah (Subhanehu ve Teala) kitabında kendisini, gerekse Rasûlü Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Onu ne ile vasiflamıș ise bunlara tahrif, tatil, tekyif/ keyfiyetlendirme ve temsil/misallendirme yapmaksızın iman etmek, Allah'a iman etmenin kapsamı içerisindedir. Bilakis onlar (Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat) yüce Allah'ın "Onun benzeri hiçbir şey yoktur ve 0 her șeyi işitendir, görendir." (eş-Șûrâ, 11) buyruğunda geçenlere iman ederler. (Çünkü) 0'nun bir adașı yoktur, dengi yoktur, ortağı/eşi de yoktur. O (Subhanehu ve Teala) yarattıkları ile kıyas edilemez. (Bu sebepten ötürü) Onlar (Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat) yüce Allah'ın kendi zatını vasıfladığı şeyleri ondan nefy etmezler, kelimeleri (kullanıldıkları) yerlerinden tahrif etmezler/ /asıl manalarından uzaklaştırmazlar. Onlar Allah'ın isimleri ve ayetleri hususunda ilhâda sapmazlar onun sıfatları hususunda keyfiyet belirtmezler" O'nun sıfatlarını da yarattıklarının sıfatına benzetmezler.
Eş-Şeybani rahimehullah söyle demiştir: وَإِيمَانُنَا قَوْلٌ وَفِعْلٌ وَنِيَّةٌ ... وَيَزْدَادُ بِالتَّقْوَى وَيَنْقُصُ بِالرَّدَى "İmanımız; söz, fiil ve niyettir...Takva ile artar kötülüklerle eksilir." وو
İman tasdiktir. Salih amellerle artar ve kötü amellerle eksilir. Allahu Tealâ söyle buyurmuştur: "İman edenlerin imanı artsın diye... (Müddessir, 31)
İtikadımızın aslı, (imanın) kalp ile tasdik etmek, dil ile ikrar edip azalarla amel etmek olduğudur. Ancak münafiklar bu sözü söylemelerine, hatta namaz klıp, zekât verip, oruç tutup hacca gidip, cihad etmelerine rağmen, Firavun ailesinin bile altında ateșin en alt derecesindedirler. Allahu Teala'nin Belam Baura dan haber vermesi de bunun gibidir. Allah onu -İsmi Azam'ı bilmesi bir yana- sahip olduğu ilmine rağmen köpege benzetmiştir. O ilmiyle amel etmeyen bir alimdir ve putperestlerden bile daha önce azap edilecektir.
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.