Görüldü ki Devlet'in gideri gelirini haylice aşmış. Mâliye işi gerçekten kötüleşmiş. Hazine bir kriz hâline düşmüş. Bak belâya ki kriz kelimesinin Türkçede karşılığı yok. Ona karşılık bir kelime bulmak da bir mesele oldu. Bir gece Fuad Efendi'nin yalısında bulunduk, bu konu gündeme getirildi. Aranınca "buhran" kelimesi bulundu ve krizin tercümesi olmak üzere kabul olundu. Hatta bu konuya dair takdim olunan arz tezkiresinde "Hazine-i maliyenin hâl-i buhranı" diye yazıldı ve ondan sonra crise yerinde buhran kelimesi kullanılır oldu.