Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

The Handmaid's Tale

Margaret Atwood

The Handmaid's Tale Sözleri ve Alıntıları

The Handmaid's Tale sözleri ve alıntılarını, The Handmaid's Tale kitap alıntılarını, The Handmaid's Tale en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrım cennet için sana ihtiyacımız var cehennemi kendi başımıza da yapabiliyoruz.
Sayfa 253Kitabı okudu
Utançsız olmayı isterdim. Utanmaz olmayı isterdim. Cahil olmayı isterdim. Böylece ne kadar cahil olduğumu bilmezdim.
Reklam
Ihanet anı en kötüsüdür. Şüphe götürmeksizin ihanete uğradığını anladığın an :bir başka insanın senin için bunca kötülük istediğini. En tepeden kablosu kesilen bir asansörde bulunmak gibiydi düşmek, düşmek ve ne zaman çarpacağını bilmemek.
Sayfa 252Kitabı okudu
Fazla zamanı kalmadığında insan her şeyin değerini daha iyi anlar belki.
Sayfa 258Kitabı okudu
Tanrının gözleri yeryüzünün her köşesine uzanır.
Sayfa 251Kitabı okudu
Tanrı ayrıntıdadır derler, şeytan da öyle.
Reklam
Acı insanda iz bırakır, ama görülemeyecek kadar derinde.
Lânet Olası Giliad Cumhuriyeti.
Ama bu doğru değil. Hiç kimse seks yoksunluğundan ölmez. Aşkın yokluğudur bizi öldüren. Burada sevebileceğim kimse yok. Sevebileceğim bütün insanlar ya ölü ya da başka yerdeler. Nerede olduklarını kim bilebilir ya da şimdi adlarının ne olduğunu. Hiçbir yerde de olmayabilirler. Tıpkı benim onlar için olmadığım gibi. Ben de kayıp bir kişiyim.
Hiçbir şey bir anda değişmez: Derece derece ısınan bir küvette farkına varmadan haşlanarak ölürsünüz.
Reklam
Tanrı bu kadar korkunç şeyin olmasına nasıl izin verdi?
Sayfa 104Kitabı okudu
Her şey her yerde olabildi, şartlar uygunsa...
''I’m sorry there is so much pain in this story. I’m sorry it’s in fragments, like a body caught in crossfire or pulled apart by force. But there is nothing I can do to change it. I’ve tried to put some of the good things in as well. Flowers, for instance, because where would we be without them? Nevertheless it hurts me to tell it over, over again. Once was enough: wasn’t once enough for me at the time? But I keep on going with this sad and hungry and sordid, this limping and mutilated story, because after all I want you to hear it, as I will hear yours too if I ever get the chance, if I meet you or if you escape, in the future or in Heaven or in prison or underground, some other place. What they have in common is that they’re not here. By telling you anything at all I’m at least believing in you, I believe you’re there, I believe you into being. Because I’m telling you this story I will your existence. I tell, therefore you are. So I will go on. So I will myself to go on.''
"Labirentin içinde kaldığı sürece, bir fare de istediği yere gitmekte özgürdür."
Sanity is a valuable possession; I hoard it the way people once hoarded money. I save it, so I will have enough, when the time comes.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.