The Red Badge of Courage
Stephen CraneSözler ve Alıntılar
Genç adam keder içinde haykırmak istiyordu. Acı yüreğine batıyordu ama dili, ağzının içindeki tabutuna takılıp kalmıştı.
Sayfa 119 - Ayrıksı kitapeviKitabı okudu
Ne sen neyden bahsediyo'sun, dostum? Nereden biliyo'sun ki bunu?
Sayfa 17 - LegademaKitabı okudu
İçinde hafif bir panik hissi vardı. Hayalinde savaşı canlandırdığında gözünün önüne dehşet verici ihtimaller de geliyordu. Geleceğin giderek yaklaşan zalimliklerine dikkat kesiliyor, bütün bunların ortasında kaya gibi sağlam durduğunu hayal etmekteyse başarısız oluyordu. Kılıcını kırmak pahasına kazandığı zaferlere dair hayallerini hatırladı ancak eli kulağında bekleyen çarpışmanın gölgesindeyken bütün bunların imkansız hayaller olduğunu düşünecek gibi oluyordu.
Syf.27-28
Aslında savaşa katılmayı hiç istemediği gerçeğini o anda idrak etti. Kendi özgür iradesiyle askere yazılmamıştı besbelli. Amansız hükümet onu buna zorlamıştı. Şimdi de kıyıma sürükleniyordu.
Syf:51
Bir serçe parmağı koskoca bir elden nasıl kaçabilirdi ki?
Sayfa 72 - Ayrıksı kitapeviKitabı okudu
Sanki omuzlarında onurlarının cesedinin bulunduğu tabutu taşıyorlarmış gibi yavaş yavaş ilerliyorlardı.
Sayfa 221 - Ayrıksı kitapeviKitabı okudu
There was a gentleness in the soft winds; and the whole feeling of darkness, he thought, was one of sympathy for himself in his sorrow.
"Sana başka ne demek gerek bilemiyorum, Henry, asla kötü bir şey yapma, en azından benin hatırıma. Acımasız olman ya da birini öldürmen gereken bir zaman geldiğinde, Henry, yalnızca doğru olanı yapmayı düşün çünkü bir kadın için zor zamanlardan geçiyoruz, Tanrı hepimizi korusun."
Sayfa 23 - Legadema KitapKitabı okudu