Orta Asya bozkırlarındaki konar-göçer Türkler ile Horasan ve İran'daki yerleşik halklar arasında bir sınır teşkil eden Mâverâünnehir bölgesi, Türklerin İslâmiyet'i kabul etmelerinin yanı sıra Türklerin fikhî ve itikadi mezhepleri ile din anlayışlarının belirlenmesinde de önemli bir rol oynamıştır. VII. ve VIII. yüzyılda yaşanan göç dalgaları ile Orta Asya'dan Aral gölü civarı, Mâverâünnehir, Harezm ve Afganistan'a inen bazı göçebe Türkler, buralarda karşılaştıkları Müslüman tüccarlar, âlimler ve sufiler sayesinde İslâm diniyle tanışmışlar ve adı geçen bölgelerin İslâmlaşmasına paralel olarak İslâmiyet'i kabul etmişlerdir.