Kitap inanılmaz. Gerek Harper ablamızın dili gerekse de işlediği veya değindiği konular muazzam.1930lar Amerika'nın Güney eyaletlerinin genel bir resmine şahit oluyoruz.
Ayrımcılık. İndoctrination dediğimiz durum. Baba olmak neyi gerektirir. Irkçılığa çocuk gözünden bakmak vs.
Güzel, temiz, alınır, okunur.
Kitabın başında çoğu kitapta yaşadığımız gibi karakter karmaşası yaşıyorsunuz ama kitabın ortalarına geldiğinizde kim kimdir yerine oturuyor. Başlarda sıkılanlar çok olmuş ama ben kitabın hiç bir bölümünde sıkılmadım. Cocukların dünyasında büyükleri izlemek çok büyüleyici bence. Bittiğinde aklınızda ve kalbinizde tuhaf bir his bırakıyor ama bence o bile çok güzel. Bülbülü öldürmenin ne demek olduğunu artık biliyorum. Inşallah her okuyan da benim gibi ders çıkarır.
Son zamanlarda sıklıkla rastladığım bir kitaptı Bülbülü Öldürmek. Bir modern klasik fakat daha çok ‘klasik’ tadında. Neredeyse yarısına yakın bir kısmının Oliver Twist vasatlığında olduğunu söyleyebilirim. İkinci bölüm beni kitaba bağlayan etken oldu ve sonuç olarak beğendim.
Kitap, 1930’ların Alabama’sında geçiyor. 9 yaşındaki bir kız çocuğu
Kitapla ilgili düşüncelerim ve bana hissettirdikleri tazeyken bunları yazıya dökmem akıl karı olacak sanırım. Kitabı bitireli yarım saat ya olmuş ya olmamıştır ama etkisi hala sürmekte. Sonu ile şaşırtan bir kitap sanmayın sakın. Daha çok uzun bir yolculuk, uzun soluklu bir film izlemek gibiydi. Ben genelde gerek filmlerde olsun gerek kitaplarda,
Bülbülü Öldürmek
Kitabın; başlığını okuyan ve kapağını inceleyen, kitabın kuşlarla ilgili olduğunu düşünebilir. Acaba gerçekten öyle mi?
Eser 1960 yılında yayınlanmış. Geçmişten günümüze birçok okura hitap ediyor. Kitabın ana karakteri Scot, 9 yaşında küçük bir kız çocuğu.. Olaylar okuyucuya onun bakış açısıyla aktarılıyor.
Abisi Jem, o da
