You can find By Number Of Pages Toplum Kuramı quotes, by number of pages Toplum Kuramı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kendilerinin herhangi bir entelektüel etkiden uzak olduğuna inanan pratik zekalı kim insanlar, genellikle çoktan toprak olmuş iktisatçıların köleleridir.
Sayfa 29 - J. M. Keynes, The General Theory of Employment Interest And MoneyKitabı okudu
Johan Heilbron, “Rousseau, büyük olasılıkla société(toplum) sözcüğünü temel bir kavram olarak kullanan ve ‘toplumsal’ ilişkiler çerçevesinde açıkça akıl yürüten ilk kişilerden biriydi” der.
Ortaçağ’ın büyük Müslüman felsefecisi ve tarihçisi İbni Haldun “insan alışık olduğu gelenek ve şeylerin ürünüdür. Doğal eğilimlerinin ya da yaradılışının ürünü değildir” der.
Yorumcular genellikle Montaigne’in modernliğini ve kendini belli bir bireysel özne olarak görmesini vurgularlar: “Amacım kendi benimi ortaya çıkarmaktır” der Montaigne. Kendi değişken ve belirsiz doğasından başlayarak insan davranışlarının çeşitlerini inceler ve de toplumsal pratiklerin zamana ve yere göre değişken oluşlarını vurgular. Yine de yerleşik Katolik anlayış çerçevesi içinde, temel çıkış noktası, klasik antik dönemden gelen bilgeliktir.
Helvetius..."Fizikte hareket neyse ahlakta tutku da odur; hareket, her şeyi yaratır, yıkar, korur, canlandırır ve onsuz her şey ölüdür. Ahlak dünyasına hayat verense tutkudur."
Toplumsal kurum ve davranışlara yönelik somut değerlendirmeleri, insan doğasına ilişkin genellemelere dayandırma girişiminin elbette ki öncülleri vardı. Hobbes, İngiliz Devrimi sırasında (1640-60) mutlak monarşiyi haklı göstermek için yazdığı büyük eseri Leviathan ilk bölümünü “İnsan Üzerine” adlı bir bölümle açmıştı.Korku, hırs ve kıskançlığın sonsuz bir yarışa sürüklediği yaratıklara karanlık bir portresini sunuyordu: “yaşamın kendisi hareketten başka bir şey değildir ve hiç bir zaman anlamsız olamayacağı gibi, arzusuz ve korkusuz da olamaz.” Sonuç olarak devletin olmadığı doğal durum zorunlu olarak savaş durumudur: “insanlar onlan korku içinde yaşatacak ortak bir güç olmadan yaşadıkları zaman, her insanın her insana karşı olduğu, savaş durumu adı verilen durumu yaşarlar.” Hobbes, daha sonra, bu herkesin herkese savaşından, yani ünlü ifadesindeki biçimiyle “insan yaşamının yalnız, yoksul, kötü, kaba ve kısa” olduğu savaştan kaçınmanın tek yolunun insanlar için bir topluluk aracılığıyla “bütün güç ve kuvvetlerini bir kişiye ya da kişilerden oluşan bir meclise, egemene bırakmak” olduğunu savunur.