Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Akıllara Hediye

Tuhef Ul-Ukul

Hasan B. Ali El-Harrani

Tuhef Ul-Ukul Gönderileri

Tuhef Ul-Ukul kitaplarını, Tuhef Ul-Ukul sözleri ve alıntılarını, Tuhef Ul-Ukul yazarlarını, Tuhef Ul-Ukul yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Resûlullah ﴾ﷺ﴿ ⚘
Kim şu üç şeye sahip olarak akşamlayıp sabahlarsa, dünya nimeti onun hakkında tamamlanmış olur: Beden sıhhati, düşmanların şerrinden güvencede olma ve gece ile gündüzüne yetecek azık. Dördüncü bir şeye de sahip olursa hem dünya, hem de ahiret nimeti ona tamamlanmış olur; o da imandır.
Reklam
"Hangi arkadaş daha üstündür?" diye Resulullah salla'llahu aleyhi ve alih'e sorulunca şöyle buyurdu: "Allah'ı hatırladığında sana yardım eden, Allah'ı unuttuğunda ise sana hatırlatan kimsedir."
Bir adam Resulullah'a: "Bana bir tavsiyede bulun ki, Allah onu bana yararlı kılsın." dedi. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellim şöyle buyurdu: "Ölümü çok hatırla; çünkü seni dünyadan koparır. (Dünya sevgisini kalbinden çıkarır.) Daima şükret; çünkü şükür, nimeti çoğaltır. Çok dua et; çünkü duanın ne zaman kabul olacağını bilmiyorsun. Zulmetmekten kaçın; çünkü Allah-u Teâla zulme uğrayan kimseye yardım edeceğini takdir etmiş ve şöyle buyurmuştur: "Ey insanlar, azgınlığınız ancak kendi zararınızadır." Hile yapmaktan kaçın; çünkü Allah-u Teâla: "Kötü hile, ancak sahibinindir." (neticesi ona döner) diye takdir etmiştir.
Resûlullah ﴾ﷺ﴿ ⚘ :
Nedense çoğu insanlara, dünya sevgisinin hâkim olduğunu görüyorum! Sanki bu dünyada ölüm başkalarına yazılmış ve hakka riayet etmek başkalarına farz olmuştur. Hatta durumları hakkında bilgi edindikleri ölüler, onlara göre sanki yakın bir zamanda vatanlarına dönecek yolculardır. Ölüleri toprağa verip miraslarından faydalanıyorsunuz; sanki onlardan sonra ebedi olarak kalacaksınız. Heyhat! Heyhat! Acaba, sonrakiler öncekilerin (durumundan) öğüt almaz mı? Allah'ın kitabında olan her öğüdü görmezlikten gelip unuttular; (korkutulan) her kötü akıbetin şerrinden kendilerini güvende bildiler; musibetlerin inmesinden ve hadiselerin korkunç sonuçlarından korkmadılar. Allah korkusunun, kendisini halkın korkusundan alıkoyduğu kimseye ne mutlu! Kazancı temiz, batını salih, zahirî iyi ve ahlâkı doğru olan kimseye ne mutlu! Malının fazlasını infak eden ve lüzumsuz sözü terk eden kimseye ne mutlu! Allah'tan ötürü alçak gönüllü olan, sünnetimden yüz çevirmeksizin, kendisine helal olan zevklere ve dünya nimetlerine bile gönül bağlamayan ve sünnetimden dönmeksizin, dünya ziynetlerini terk edip, benden sonra Ehlibeyt'imden olan seçkinlere uyan, fıkıh ve hikmet ehli olan kimselerle oturup kalkan ve fakirlere acıyan kimseye ne mutlu! Günaha bulaşmaksızın helal bir yolla kazanç elde edip, günah olmayan yolda harcayan ve yoksullara ihsanda bulunan kimseye ne mutlu! Başkalarına kibirlenip büyüklük taslayan, dünyaya aşırı ilgi gösterip dinde bidat oluşturan ve sünnetime ters düşen şeylerle amel eden kimselerden uzak duran mümine ne mutlu! Halka karşı güzel ahlâklı olup yardımını onlardan esirgemeyen ve kötülüğü onlara dokunmayan kimseye ne mutlu!
Reklam
Resûlullah ﴾ﷺ﴿ ’in İlim, Akıl ve Bilinçsizlik Hakkındaki Sözleri
İlim, Akıl ve Bilinçsizlik Hakkındaki Sözleri İlim öğrenin; çünkü ilim öğrenmek, hasene (mükâfatı olan bir amel)dir ve onu okuyup okutmak zikirdir. İlmi aramak cihad, bilmeyene öğretmek sadaka ve ehline yaymak ise Allah'a yakınlıktır. Çünkü ilim, helâl ve haramı bilme yoludur; talibini cennet yollarına sevk eder; yalnızlıkta arkadaş ve gurbette dosttur; zorluklarda kılavuz, düşmanlara karşı silah ve dostların gözünde ise ziynettir. Allah, ilim ile bazı insanları yüceltir ve onları hayırlı işlerde uyulması gereken önderler kılar. Öyle ki, amelleri başkalarının ilgisini çeker ve eserleri iktibas edilir. Melekler onlarla dost olmayı ister. Çünkü ilim, kalplerin hayatı, gözlerin körlüğünü önleyen nur ve bedenlerin zaafını gideren güçtür. Allah-u Teâla, ilim sahibine, dostlarının safında yer verir; dünya ve ahirette iyilerle oturup kalkmayı ona nasip eder. İlim ile Allah'a itaat ve ibadet edilir. İlim ile Allah tanınır ve tevhidine inanılır. İlim ile akrabalık bağı korunur, helâl ile haram tanınır ve ilim aklın öncüsüdür.
Hz. İsa aleyhi's-selâm, Benî İsrâil’e şöyle buyurdu:
Ey İsrâiloğulları, cahillerin yanında hikmetli sözleri konuşmayın. Çünkü hikmete zulüm yapmış olursunuz. Ehlindense hikmeti esirgemeyin ki, hikmete ehil olan kimselere zulüm yapmış olursunuz. Zalimlere karşılık vermeyin. Çünkü karşılık verdiğinizde bir üstünlüğünüz kalmaz. Ey İsrâiloğulları, işler üç çeşittir: Apaçık doğru olan; buna uyun. Apaçık yanlış olan; bundan da kaçının. Doğruluğu ve yanlışlığı şüpheli olan; bunu da Allah'a bırakın. Ey insanlar, saadet yolunun alametleri bellidir; onların peşini bırakmayın. Sizin ereceğiniz bir yer vardır; ona ulaşmaya çalışın. Mümin, daima iki korku arasında yaşar: Allah'ın nasıl hükmedeceğini bilmediği geçmişi ve takdirinin nasıl olacağını bilmediği geleceği. Öyleyse kul, kendinden kendisi için ve dünyasından ahireti için bir şey koparmalı. İhtiyarlığından önce gençliğinden, ölümünden önce de hayatından yararlanmalıdır. Canımın sahibi olan Allah'a andolsun ki, ölümden sonra artık bir dönüş yoktur; dünyadan sonraki ev ya cennettir ya cehennem.
Muâz b. Cebel'i, Yemen'e Vâli Olarak Gönderdiğinde
Peygamberimiz ﴾ﷺ﴿ ’in Ona Buyurduğu Tavsiyeleri ; Ey Muâz, Allah'ın kitabını onlara (Yemen halkına) öğret. Onları güzel ahlâk üzere eğit. İnsanlara, iyilerine ve kötülerine layık oldukları şekilde davran (iyi ve kötüye, aynı şekilde davranma). Allah'ın hükmünü onların arasında uygula. Allah'ın emrinde ve malında kimseden sakınma
Allah-u Tebâreke ve Teâla, en aşağı tabakayı yarattığında, bu tabaka övünerek kükredi ve "Kim bana galip gelebilir?" dedi. Allah-u Teâla yeri yaratıp aşağı tabakanın üzerine yayınca, aşağı tabaka ram oldu. Sonra da yer övünüp "Kim bana galip gelebilir" dediğinde Allah-u Teâla, üzerinde olanları sarsmaması için dağları yaratıp
99 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.