Tuna'dan Batı'ya
İsmail Habib SevükTuna'dan Batı'ya Sözleri ve Alıntıları
Tuna'dan Batı'ya sözleri ve alıntılarını, Tuna'dan Batı'ya kitap alıntılarını, Tuna'dan Batı'ya en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz."akma Tuna, akma/ ben bir dertliyim"
Tuna kıyılarında hâlâ Türk var ve o hâlâ Türkçeyi dinliyor. Lakin biz artık Tuna'dan ayrıldık ve onu yadellere bıraktık, öyle mi? Hayat yalnız nefes almak değil, hayat yaşanılanla vardır; geçti sandığımızla diriyiz. Nehirden yalnız su akmaz, asıl tarih akar. Tuna'dan Türk'ü alınız, Tuna kupkurudur.
Sayfa 49 - Ötüken Neşriyat, 1. Baskı, 2013, *"Bizim Tuna"
Milyarlarla altın serp, yapıları gökleri tırmalayan bir Nevyork yarat. Fakat o milyarlarla ne ufacık bir sinek yapabilirsin, ne elli yıllık bir sebilcik. "Tabiat"la "tarih" yapılamaz, yayılmıştır. Onlardaki teknikle parayı buraya ver, İstanbul az zamanda onlar gibi olur; fakat dünyanın bütün hüneriyle bütün altınını onlara ver, hiçbiri İstanbul olamaz. Tarihi bırak, sadece tabiat güzelliği: Paris'te ırmak varsa deniz yok, Nevyork'ta deniz varsa tepe yok. Berlin düzdür, Londra içerlek. Denizsiz Peşte tepkidir, denizli Napoli boğazsız. Her yerden birer al, Yine İstanbul'un hepi değil!
Sayfa 259 - Ötüken Neşriyat, 1. Baskı, 2013, *"İstanbul Önünde"
Boğaziçi
Dünyanın her yerinde deniz de var, nehir de; fakat denizin nehir veya nehrin deniz olduğu yalnız buradadır!
Sayfa 18 - Ötüken Neşriyat
Şiir
Güzel bir şiir ki, kelimenin görünmeyen mermerinden yapılmış bedensiz ruh gibi bir şeydir.
Sayfa 176 - Ötüken Neşriyat
Kolektif bellek nasıl inşa edilir?
Bugün bile, Balkanların ötesinden arasıra gelen muhacir kafilelerine bakın: Her ailenin en çok esirgeyip üzerine titrediği en kıymetli hazine ya bir desti veya bir mataradır. İçinde Tuna suyu olduğu için. Onu bütün ömrünce saklayacak. Tuna, Türk'ün öz zemzemi. O koca nehir, yalnız toprağın koynunda değil, içimizin derinliğinde akıyor; din gibi.
Sayfa 49 - Ötüken Neşriyat, 1. Baskı, 2013, *"Bizim Tuna"
İsmail Beğ, ya ahfadın bugünkü yaptıklarını görseydiniz ne derdiniz?
Fakat bugünkü İstanbul nedir? Bütün o san'at güzelliklerini daha iyi meydana çıkarmak için ne gerekse onu yapacaktık, dünün şerefi bizimdir, diye. Halbuki biz ne gerek değilse onu yapmışız, şerefimiz meydana çıkmasın, diye.
Sayfa 260 - Ötüken Neşriyat, 1. Baskı, 2013, *"İstanbul'a girerken"
Tarih denen şeyin göğsüme demir bir kütle gibi çöktüğünü duyuyorum.
Sayfa 41 - Ötüken Neşriyat
İsimle müsemma arasında mutabakat aranmaz..