Azaraks...
Ateşin Oğlu... !!
Fırtınalı bir gecede dünyaya gelmiş, lider ruhlu bir at.. Azaraks..
Herşeyini onun eğitimine ve kendisine adayan Seyis..
Birgün Osmanlı'nın ordusuna katılmak için yola düşerler.. Önce İstanbul' da şanları duyulur.. Herkes onu ve atını parmakla gösterir olmuştur.. Çünkü hiç böyle eğitimli, güzel, bakımlı ve uyumlu bir birliktelik görmemişlerdir..
Paşa kendine seçmiştir atı ve Sonra Viyana kuşatmasına göreve giderler.. Paşa'nın ölmesiyle orda can yoldaşıyla savaşarak canını zor kurtaranlardan biri olmuştur..
İstanbul'dan daha sonra göreve çağrılır ama içinde yanan savaş ateşiyle Buda'ya gitmeye karar verir.. İçinden ' son bir kez' demiştir.. Ama çok farklı sonuçlarla sonuçlanır.. savaşta yenildiklerinde İngiltere'ye esir düşerler.. savaşta yaptıklarıise her yerde konuşulur olmuştur..
Albay Byerley Seyis ve Azaraks'ı satın alır... O günden sonra atın adı Byerley Turk olarak anılacaktır..
Azaraks'ın görevi henüz bitmemiştir.. Atlar insanın ruhudur özellikle de, yaşamı için o atlardan birinin sırtında savaşan bir insan için...
İnsanın kendi atının bakımını kendi yapması gerekiyordu.. Bu şekilde at sahibine yakınlaşırdı.. At, ona yemini veren ele saygı duyar, onu tımar eden eli tanır.. Temas yaklaştıkça aradaki bağ güçlenir..
Ahhh ahh atım olsun istedim... Her zaman çok asil ve sadık bir hayvan olarak görmüşümdür..
Bazı yerleri fazla övgü dolu ve abartılmış bulsamada(çünkü bazı yerlerde tekrara giriyordu) Ben keyifle okudum.. Herkese keyifli okumalar diliyorum
