Türk Devlet Geleneği kitaplarını, Türk Devlet Geleneği sözleri ve alıntılarını, Türk Devlet Geleneği yazarlarını, Türk Devlet Geleneği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aydın Taneri / Türk Devlet Felsefesi. Aydın Taneri, 17 Ocak 1932 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Aslen Afyonlu olup tabip yüzbaşı Nurettin Taneri'nin oğlu. Babasının memuriyetinden dolayı
eğitim hayatı Ankara'da geçti. Samanpazarı Özel Işık İlkokulu, Dördüncü Ortaokul (Cebeci Ortaokulu), Atatürk Lisesini tamamladı. Ankara Üniversitesi DTCF
Aydın Taneri, Türk devlet teşkilâtı ve kültürü konusunda, kimsenin dikkatini çekmese de, muazzam tahliller yapan, tarihî malzemeyi kullanmanın ve hatta suyunu çıkarmanın hakkını veren ve olağanüstü bir tarih metodolojisine sahip olan son derece önemli bir bilim adamıydı. Özellikle Osmanlı Devleti'nin klasik çağ devrine dair teşkilatıyla ilgili
Tezatlar içindeyiz... Bir tarafta Eski Eserleri Koruma Kurulu adıyla, 50 yaşındaki kibrit kutularına bile dokundurmayan ve hiçbir kıymeti olmayan, fakat tarihî bir şahsiyetin mülkiyetinde veya icarı altında bulunmuş, ahşap harabelere el sürdürmeyen bir teşekkül var. Ötede, millî şemâilimizi çizen ne ki varsa onları elden ve dilden geldiği kadar silip süpüren tahripkâr bir buldozer işleyip duruyor.
- Ne mutlu Türküm diyene! deyip yatıyoruz kulağımızın üstüne. Türk'ün yaptıklarını yapmak şöyle dursun, muhafaza bile edemiyoruz.
Âlem gelip geçiyorken bizim de içimiz geçiyor.
(Burhan Felek, "Ne Kaldı", Milliyet, 19 Ekim 1972)
Uzmanlıktan uzaklaşma veya adama göre iş gibi olumsuz bir politikanın benimsenmesi Osmanlı Devleti'ne çok pahalıya mal oldu. 1877 yılındaki Plevne savunmasının arkasındaki acı gerçek, bunun örneklerinden birisidir. Ruslar, Çar ve başkomutanlarının yönetiminde Çar'ın doğum gününde saldırıya geçtiler. Önemli bazı mevkileri ele geçirdiler. Fakat
Terbiye dışı davranışlar başkadır, geleneklerin değişikliğe uğraması başka. Gelenekler millî benliği temsil ederler. Bu benlik kendini korudukça geleneklerde de değişiklik olabilir. Bu bakımdan gelenekçilik gericilik demek değildir.
Türk yöneticilerinde devamlılık bilinci vardır. Türk hanedanı değişir, yerine bir devlet kurulur, bu devletin başındaki hanedan kendisini daha evvelkinin devamı addeder.
O vakit öğrendik ki, İkinci Dünya Savaşı'ndan muzaffer çıkan Sovyet dostlarımız Lenin'in zamanında akdedilen Türk-Rus muahedesini yenilemek istememişler ve üstelik Kars ve Ardahan'ı bizden yeniden talep etmişler. Boğazlarda da ayrıca üs istemişlerdir.
Türk Milleti, Başvekil Saraçoğlu'nun ağzı ile bu isteklere şu cevabı vermiştir:
- Bu yerler