Semadan aslı ve özü itibariyle bir ve aynı tatlı su indiğine halde, yeryüzünün, yani toprağın farklı renk ve bileşimine sahip olmasında dolayı, suyun tadı, rengi, kokusu vs. değişmektedir.
Mâtüridî'nin sisteminde ahlakî fiillerin ve ibadet amaçlı yapılan fiillerin kaynağı birbirinden farklıdır.
Ahlakî fiillerin kaynağı akıldır; burada vahiy akla destek olur.
İbadet amaçlı fiillerin kaynağı ise vahiydir; burada akıl vahye destek olur.
Mâtüridîlik, akıl zemininde Kur'an ve Sünnet ışığında şekillenen, dolayısıyla akla ve vahye dayanan, değişim ve gelişime açık gerçekçi bir din anlayışıdır.
Bu din yorumunda, "insan, din için değil; din, insan içindir'' ilkesi ihmal edilemez.
Tanrı, insanlara doğrudan "hazır'' bir ahlâk(sistemi) göndermez. Çünkü ahlâk, insanın toplum içerisindeki davranışlarıyla ve insanlar arası ilişkilerle ilgilidir.
Mâtüridî'nin sisteminde "aklî olan" aynı zamanda "ahlakî olan" dır.
Yani doğru düşünmemizi sağlayan ilkeler ile dürüst davranmamızı sağlayan ilkeler aynı ilkelerdir.
Din bir akıl ve zihin işi olarak görüldüğü için, insanların dini anlama ve kavrama düzeyleri farklıdır.
Bazıları, naklin yardımına ihtiyaç duymadan, düşünme ve delile başvurma yoluyla yani fikrî çabayla anlayabilirler. Bunlar filozoflar ve alimlerdir.
Bazıları, ancak naklin yardımı ve bildirmesiyle anlayıp kavrayabilirler. Bunlar öğretme, yönlendirme ve uyarıyla kavrayabilen çocuklara benzerler.
Diğer bazıları da, ne akıl ile ne de nakil ile kavrayabilirler. Bunlar "hayvan tabiatlı" (behâyim) insanlardır.