İlmin tarifinde genellikle benimsenen özellikler şunlardır: Bir şeyi olduğu şekilde tasdik etmek, bilineni olduğu şekilde tanımak, bilineni olduğu şekilde anlamak, işini sağlam yapan kimselerden gerçekleştirdiği şey, bilineni olduğu gibi açıklamak, bilineni olduğu gibi gerçekleştirmek, bilinenin o şekilde olduğuna güvenmek, ister zorunluluk ister delil olması icap edene uygun kesin bir inanç, bir şeyin şeklinin akılda ortaya çıkması, anlaşılanın niteliğinin anlayanın kendisinde bir şekle bürünmesi, sahibine zıddı mümkün olmayan anlamlar arasında ayırım yapmayı gerekli kılan, kendinde bir anlamı zıddına ihtimal olmayacak şekilde seçmek, kendinde ortaya çıktığı şeklin dışında olması ihtimalini akla bile getirmeyecek şekilde bir anlamın kişide ortaya çıkması ile onun kişide diğerlerinden ayrılması (Kâtip Çelebi 2007/1, 16-17).
Bu özelliklerin her biri hakikati kavramaya yönelik tanımlardır. Hakikati bilmedeki amaç, başka bir deyişle ilimden, öğrenme ve öğretmeden amaç, Allah’ı tanımaktır. Bu, amaçların amacı ve mutluluk çeşitlerinin başıdır (Kâtip Çelebi 2007/1, 49). Mutluluk iki şeyle sınırlıdır. Yararlan elde etmek ve zararları gidermek.