Bir insan hayatının roman türünün imkân ve teknikleri kullanılarak anlatılması demek olan biyografik roman, Türk edebiyatında çok okunan, yazılan ancak sınırları tam olarak tespit edilemeyen bir türdür. Bu belirsizlik, tür için pek çok açmazı da beraberinde getirir. Yazarlar, hakkında derinlemesine araştırma yaptıkları yahut yakından tanıdıkları için bilgi sahibi oldukları öznelerin hayatlarını romanlaştırırken, özne ile bütünleşmiş bir yapı gösterirler. Kişiyi anma, gelecek kuşaklara tanıtma, bir siyasî veya tarihî sembol hâline getirme, yüceltme, yerme yani bir şekilde, o kişinin tanınmasını, sevilmesini, unutturulmamasını, sembolleşmesini sağlama gayesi, romancının bu tür eserler kaleme almaktaki temel amacı olur.