Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

(1876-1908)

Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu

David Kushner (Prof.)

Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu Sözleri ve Alıntıları

Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu sözleri ve alıntılarını, Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu kitap alıntılarını, Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiç kimse Arapça bilmeyen ve konuşmayan Boşnakların yahut Arnavutların hakiki mümin olmadıklarını iddia edemezdi. Öte yandan Arapça konuşan birçok milletin içinde geçmişte ve halihazırda sadece Müslümanlar değil, Hıristiyanlar, ateşe tapanlar ve diğer dinleri kabul etmiş olanlar da vardı. Arapça bilmek hakiki iman için bir ölçü olsaydı Suriye'de Arapça iblen ve konuşan Cizvit papazlarını da Müslüman olarak kabullenmek gerekecekti.
Tunus: 1870-1871 Alman-Fransız Savaşı'ndan sonra Fransa büyük bir mağlubiyete uğramıştı. Bu sırada Hayreddin Paşa, Fransa'nın Tunus üzerindeki nüfuzunu kırmış ve burayı Osmanlı Devleti'ne bağlamış ve idaresini de Mehmet Sadık'a bırakmıştı. Mehmet Sadık, bağlılıktan kurtulmak istemiş ve Fransızlarla gizli temaslar kurmuştu. Fransa, Tunus'un Cezayir topraklarına saldırdığını bahane ederek burasını işgal etti. Mehmet Sadık, durumu protesto etti ve Osmanlılardan yardım istedi. Yardıma geç karar verilmesinden dolayı iş işten geçti. Mehmet Sadık, Fransızlarla 12 Mayıs 1881'de imzalanan Kasr-ı Said Muahedesiyle Tunus'ta Fransız himayesini kabul etti.
Reklam
Sultan Abdülaziz devrinde hissedilmeye başlanan sansür, Sultan 2.Abdülhamid devrinde devletin kabul ettiği siyasete ters düşen fikirlerin ve hassas siyasi mevzulara zarar verebileceği düşünülen tartışmaların yasaklanmasıyla sürdürülmüştü.
Said Bey'in şu kıtası Türkçülerin bu konudaki fikrini özetleyebilir: Arapça isteyen Urban'a gitsin, Acemce isteyen İran'a gitsin, Frengiler Frengistan'a gitsin, Ki biz Türküz, bize Türki gerektir.
Medeniyet bir millet veya bir memlekete mahsus değildir. Avrupalılar medeniyeti Arap Müslümanlardan ve Yunan putperestlerinden aldıkları halde kendi adetlerini terk edip de Arap veya Yunan adetini almaya mecbur olmadılar. Kendi adet ve ahlaklarını muhafaza ederek medeni oldular. Biz de kendi adet ve milli ahlakımızı muhafaza ederek ve Türk oğlu Türk kalarak medenileşemez miyiz?
Arapça isteyen Urban'a gitsin, Acemce isteyen İran'a gitsin, Frengiler Frengistan'a gitsin, Ki biz Türküz, bize Türkî gerektir.
Reklam
Ali Kemal gibi Arapçanın ateşli savunucularından bazılarının kendi durumlarını "milliyetçi" terimlerle doğrulamaları kayda değer bir noktadır. Ali Kemal, uygun bir Türkçe gramer kitabının bulunmaması yüzünden Arapça öğrenmenin şart olduğunu ileri sürmekte ve bu eksiklik giderildiği takdirde bundan vazgeçilebileceğini yazmaktaydı. Asıl ilgisinin Türkçe olduğunu önemle belirterek "Eğer biz Arapça ve Farsça öğreniyorsak bu Türkçe ve Türkçülük içindir, Türklerin mertebesini yüceltmek içindir." der.
1897 yılında bir İngiliz seyyah şöyle yazıyordu: «Günümüzde Türk ismi çok nadir olarak kullanılmaktadır. Bu ismi yalnız iki şekilde kullanılırken duydum: Ya bir ırkı ayırdedebilmek için (Meselâ bir köyün Türk köyü olup olmadığını soruyorsunuz) ya da hor görme için (Meselâ İngilizcede birisine nasıl blockhead «beyinsiz» diye bağırılırsa Türkler de «Türkkafalı» tabirini kullanıyorlar).»
Sultan II. Abdülhamid tarafından Trablusgarb’a sürülen Yusuf Akçura, Paris’e kaçarak oradaki Siyasî İlimler Akademisi’ne kaydolmuştu. Paris’te sürgünde bulunan Jön Türkler’le temas kurmuş, fakat çok geçmeden Jön Türkler’in Osmanlılığa bağlı olduğunu görünce onlardan ayrılmıştı. Rusya’ya döndükten sonra daha önce bahsettiğimiz Üç Tarz-ı Siyaset adlı kitabını Kahire’de çıkan bir Jön Türk gazetesine gönderdi54. Yusuf Akçura Rusya’da yaşayan Müslümanlar arasında dil ve din birliğini sağlayacak çalışmalar yaptı. 1908’de tekrar İstanbul’a geldi. Türkçü hareketin ocaklığını yapacak dernek ve dergiler kurmak için arkadaşlarıyla çalıştı.
Kıbrıs: Bir Rus-İngiliz siyasi rekabetinden faydalanmak isteyen Sultan 2.Abdülhamid, Rusların Kars, Ardahan ve Batum'dan başka Doğu Anadolu'da bir istekleri karşısında kendisine maddi destek bulmak, ilerde toplanacak Berlin Kongresi'nde Osmanlıları desteklemek şartıyla Kıbrıs'ı geçici askeri üs olarak İngiltere'ye bırakmıştı.
144 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.