Devlet mitolojisi zaman ve mekan mefhumlarını yırtıp atarak, insanları insan-ötesi varlıklarla muhatap kılar. Ölüleri canlılarla sürekli olarak konuşturur; büstlerle, heykellerle, marşlarla ve şiirlerle sürekli bir ayin halindedir.
Erken dönemin Romantizmi, "eleştirel aklın eleştirisi"ni yapan ve "dünyanın büyüsü"nün bozulmasına karşı çıkan; hatta onu yeniden büyülemek isteyen bir isyandan gücünü alır.
Romantizm, Kartezyen düşünce geleneğine karşı bir tepki olarak doğdu ve birkaç on yıl içinde tek bir tanıma sığdırılamayacak kadar farklı çehrelere sahip oldu.
Cemil Meriç Geç Ortaçağ'daki Osmanlı düzenine methiyeler düzerek, onu şiirselleştirir. Nurettin Topçu'nun da ideal toplum düzeni Ortaçağ'ın çobanıl (pastoral) yaşamı ve tarımsal ekonomisi etrafında tasarlanmıştır.
Sürece bakıldığında hemen görülür ki, hissiyat, heyecan, gençlik, teceddüt, hürriyet ve vatan gibi kavramlar etrafında yürütülen eylem ve tartışmalar, Türk modernleşmesini rasyonelleştireceğine gitgide romantikleştirmiştir.