Türk Tarihinde Ordu Faktörü
Yılmaz ÖztunaTürk Tarihinde Ordu Faktörü Posts
You can find Türk Tarihinde Ordu Faktörü books, Türk Tarihinde Ordu Faktörü quotes and quotes, Türk Tarihinde Ordu Faktörü authors, Türk Tarihinde Ordu Faktörü reviews and reviews on 1000Kitap.İnkılâpların en mühimi, Devlet yönetimini asker ve ilmiyye sınıfından alarak mülkiye sınıfına verilmesidir. Bu, Osmanlı tarihinin en büyük inkılâp hareketidir.
Sayfa 34
Hüseyin Avni Paşa dehşetli bir müstebitti. Meşrutiyet ve anayasa ilanına izin vermedi. Tam bir diktatör tavrı aldı. Ancak saltanatı 16 günden fazla sürmedi. 15 Haziran 1876 gecesi hükûmetin bir gece toplantısını basan Sultan Aziz'in kayınbiraderi hünkâr yaveri Binbaşı Çerkez Hasan Bey, tabanca ile hükûmet müzakeresinin ortasında, Hüseyin Avni Paşa'yı öldürdü. Herkes rahat nefes aldı. Mithat Paşa, artık kendi saltanatının başladığını düşünerek rahat nefes aldı.
Sayfa 50
Gerek klasik dönemde, gerek 1826'dan sonraki modern dönemde, Türkiye tarihinde, askerin politikaya karıştığı, cunta oluşturduğu, darbe yaptığı, ayaklandığı bir tek olay yoktur ki, devlet ve devletin ayrılmaz bir parçası olan ordu için müsbet şeyler getirsin. Bir tek vak'a yoktur ki, devletin büyük zararına sebep olmasın, zemin hazırlamasın...
Sayfa 79 - Boğaziçi Yayınları
Modern dönemde, yani 1826'dan İmparatorluğun sonuna kadar Türk subayı, itina ile yetiştirildi, ihtimamlı, çağdaş bir tahsil gördü. Kültür derecelerini anlamak için Atatürk'ün büyük Nutuk'ta kullandığı dili okumak yeter. Böylesi lisana hakimiyet elbette okuduğu okullarda edindiği bilgiye dayanır.
Boğaziçi Yayınları
Kendi kendini ıslah edemeyen müesseselerin, dışarıdan gelen daha çağdaş ve kudretli kuvvetlerle reforma tabi tutulacağı, çok direnirse yok edileceği, tarih kanunudur.
Boğaziçi Yayınları
Maarifperver Abdülhamid Han Dönemi
O dönemin rüşdiye(ortaokul) mezunlarının bugünkü üniversite mezunlarından daha kültürlü oldukları bilinmektedir. Tam bir Tanzimat aydın nesli yetişti, yani Doğu + Batı kültürünü öğrenerek yetişmiş bir nesil...
Sultan Aziz'i hiç kan dökmeden tahttan indirmek gibi akıl almaz bir işi başaran Hüseyin Avni Paşa, Avrupalı gazetecilere, bu işi sadrazamdan nefere kadar ancak 68 kişilik bir cuntanın bildiğini öğünerek anlattı. Diğerleri, ne yaptıklarını bilmeyerek alet olmuşlardı.
İkinci Mahmud, diplomasinin ağırlığını anlamıştı. Halefleri de anladılar. Mesela torunu İkinci Abdülhamid, hiçbir zaman savaşa inanmamış, diplomatik güce inanmıştır.
"Ya devlet başa ya kuzgun leşe!" sözünü söyleyerek tahta geçen İkinci Mahmud, saltanatının sonunda "Denize düşen yılana sarılır!" diyerek, devlet için her çareyi tecrübe etmek gerektiğini bildirdi.