Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Devrimi
Afet İnanTürkiye Cumhuriyeti ve Türk Devrimi Sözleri ve Alıntıları
Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Devrimi sözleri ve alıntılarını, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Devrimi kitap alıntılarını, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Devrimi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Milliyetçiyiz, çünkü Türk milletine mensup olmakla ilkönce iftihar ediyoruz, sonra da bugün millî varlığı her yönden bölünmez vatanımızda, medenî kurallara uyarak yaşayan insanların diyarı olmasını istiyoruz.
Sayfa 198 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
İnsanlar bugünü yaşarken yarına ümitle dolu hayallerle mutluluk aramaya yönelmişken, niçin dün ile de uğraşırlar? Geçmiş geçmiştir demezler. Şunu derhal söylemek gerekir ki, bu fikir hiç bir zaman denmemiştir ve denilmeyecektir.
Sayfa 191 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Sosyal yaşantımız bölgelere göre değişiklik gösteriyorsa da, Türk törelerine ve islâmiyetin koyduğu kurallara göre devam edegelmiştir. Ancak, bunda da çağın değişen koşulları içinde ve medeniyetin gerektirdiği yolda gelişmekten uzak kalmıştır.
Sayfa 165 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Yen Türk Devletinin kuruluşuna esas olan kararlar şu suretle alınmış bulunuyordu.
1- Asker, ancak T.B.M. Meclisi adına ve onun kabul ettiği kanunlara göre ve belirli görevler tarafından toplanabilir.
2- Vergiler de aynı şartlar ve usuller altında T.B.M. Meclisi adına alınarak Yeni Türk devletinin hazinesine yatırılır.
3- Davalar, T.B.M. Meclisi tarafından kendilerine bu hak ve yetkiler tanınmış olan hakimler tarafından kanunlara göre yürütülür.
"... Hakikaten bugünün hayat şartları içinde, bir fert için olduğu gibi, bir millet için de kudret ve kabiliyetini, eseri ile ve fiilen gösterip ispat etmedikçe, itibar ve ehemmiyet beklemek boşunadır. Kudret ve kabiliyetten yoksun olanlara iltifat olunamaz. İnsanlık, adalet, mürüvvet icaplarını bütün bu vasıflara haiz olduğunu gösterenler isteyebilirler."
Mustafa Kemal ATATÜRK
Sayfa 91Kitabı okudu
Geçmiş, ancak tarihin malıdır. Bugünkü yaşantının geleceğe yönelmesi için ise, sosyal kuralların ilerlemesine uymak zorundayız.
Sayfa 203 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
29 Ekim 1923'de Anayasa'da "Türkiye Devletinin hükûmet şekli Cumhuriyettir" diyerek tespit eden Atatürk'ün bu önerisi, TBMM'de müzakere edilerek kabul edildiği vakit, devlet şeklinin DEVRİM karakterinde yürürlüğe girmesi sağlanmış oldu.
Sayfa 152Kitabı okudu
" Biz milliyetçiyiz, fakat bizimle işbirliği eden bütün milletlere saygılıyız. "
Sayfa 134 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
İlk Osmanlı Meclisi Mebusanı 19 Mart 1877'de 120 Mebus ( Milletvekili ) ile İstanbul'da toplanmıştır.
Sayfa 14 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
23 Nisan 1920'de Ankara'da 120 mebus ile toplanan, yeni adıyla " Türkiye Büyük Millet Meclisi " derhal bir hükümet kurmaya karar vermiştir. Burada önemle şuna da işaret etmek gerekir ki tarihte ilk defa resmen " Türkiye " adı bu Meclisin toplanmasıyla alınmış ve kullanılmaya başlanmıştır.
Sayfa 68 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
"Her fert kendi alanında bir hesap vermeyi amaç edinmelidir. Çünkü bir milletin tarihte varlığı, sadece devlet kuranlar ve onu yürütenlere ait olmayıp, her alanda bir başarı elde edenlerin işleriyle ölçülür."
Sayfa 133Kitabı okudu
" Hep ölenler göz açık bekleyince bu yeri
Diriler kapamak yakışır mı gözleri.
Ey yurdun gençleri ileri arş ileri"
Sayfa 36Kitabı okudu
II. Mahmut devrinde Tunusluların giydiği fes kabul edilince, bu aynı zamanda müslümanların dinî bir sembolü sayılmıştır.
Sayfa 173 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Ailede karı-koca birliğini erkek temsil eder. Kadın evlenince kocasının soyadını alır. Bereber oturacakları yeri koca seçer, fakat bunu keyfî bir şekilde kullanamaz. Kadının sağlığı, şöhreti ya da mesleğinin gelişmesi için ciddî bir tehlike teşkil edecek bir evde ve kendi akrabaları ile beraber oturmaya zorlayamaz.
Sayfa 168 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Birinci Cihan Savaşında Halife " Mukaddes Cihat " ilan ettiği halde Türk ordusu, müslüman olanların hücumuna da uğramıştı. Yani Halifelik tarih boyunca bütün Müslüman kavimler üzerinde bir otorite kuramamıştı.
Sayfa 132 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu