Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye Üzerine Tezler 1

Yalçın Küçük

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İşçi sınıfı ve emekçiler üzerinde baskı ve sömürü arttırılırken, "ulusal birlik" edebiyatı her zaman ortaya çıkıyor.
Sayfa 124Kitabı okudu
Unutmayın ki, yoldaşlar, zindanın karanlığı devrimin güneşini asla söndürmez.
Sayfa 40 - Dördüncü Komintern KongresiKitabı okudu
Reklam
"Sınıfların kaldırılmasına, kolektif mülkiyete ve emeğin egemenliğine dayanan bir devrimden, ülkemizde zarar görmesi ve hoşnutsuzluk göstermesi muhtemel olanlar, ihmal edilebilecek kadar sınırlı bir sınıf halktır. Ne var ki, daha önceden de belirttiğimiz gibi, proletarya diyebileceğimiz emekçilerimiz arasında henüz bir dayanışma duygusu, bir sınıf bilinci uyanmamıştır. Esasen bizde, Marx'ın devrim için gerekli gördüğü maddi koşullar da henüz gerçekleşmemiştir. Buna dayanarak, Türkiye'nin başlı başına bir sosyalist devrim yapmasını mümkün sanmak ve bunu önermek, olsa olsa bir cinnet eseri veya ham hayalcilik olur. Bir sosyalist toplum, mutlaka bir büyük sanayi gerektirir. Ve bizde bu yoktur. Ancak ve ancak sanayii gelişmiş bir büyük devletin katılması ile ve pek uzun bir zamanda vücuda getirilebilir. Bu noktayı kaydedip muhtemel itirazların önüne geçtikten sonra, iddia edeceğiz ki, Türkiye bu koşulların oluşmasını beklemeden, yalnızca halk sınıflarının toplumsal şartlarına güvenerek, pek yakın bir gelecekte devrimini yapmak zorundadır; değilse bir sömürge halkı derecesine düşmeye razı demektir."
Sayfa 29 - Şefik HüsnüKitabı okudu
Sovyetler Birliği'nin Türkiye'den toprak istediğini gösterebilen bir tek kaynak bile yok. Görüşmeyi yapan Büyükelçi Selim Sarper'in kendisi dâhil.
Sayfa 228Kitabı okudu
"Kemalistlerin tüm tarım politikası, bir tek amaca göre düzenlendi: Kulak ve toprak ağası işletmelerini desteklemek ve teşvik etmek ve onların kapitalist gelişmesini sağlamak."
Sayfa 69 - İ. V. Alibekov, Türkiye'de Devlet Kapitalizmi, Moskova 1966, s. 20-21.Kitabı okudu
"Köylülüğe gelince, Kemalist Parti, 'sınıflarüstülük’ görüşünü vaaz ederken gerçekte bütün gücünü, Türkiye köylüsünün en küçük tarımsal hareketini bile bastırmak için kullandı. Kır kesiminde Cumhuriyet Halk Partisi'nin dayanağı, büyük çiftlik sahipleri, pomeşçikler, kırsal dükkan sahipleri ve Türk kulakları, 'ağa', tarafından meydana getirilen üst sömürücü tabaka oldu."
Sayfa 171 - “Serbest Fırka deneyiminden aldığı dersle Kemalist rejim, şimdiye kadar içine alamadığı bazı pomeşçikleri ve bu arada Adnan Menderes'i bağrına bastı. Düzenin oturması için.”Kitabı okudu
Reklam
Ahmet Celal ya da Yakup Kadri, aydının günahlarını sayacak: "Anadolu halkının bir ruhu vardı, nüfuz edemedin. Bir kafası vardı; aydınlatamadın. Bir vücudu vardı; besleyemedin. Üstünde yaşadığı bir toprak vardı! İşletemedin. Onu, hayvani duyguların, cehaletin, yoksulluğun ve kıtlığın elinde bıraktın. O, katı toprakla kuru göğün arasında bir yabani ot gibi bitti. Şimdi, elinde orak, buraya hasada gelmişsin. Ne ektin ki, ne biçeceksin? Bu ısırganlar, bu kuru dikenleri mi? Tabii ayaklarına batacak. İşte, her yanın yarılmış bir halde kanıyor ve sen, acıdan yüzünü buruşturuyorsun, öfkeden yumruklarını sıkıyorsun. Sana ıstırap veren bu şey, senin kendi eserindir." Böylece "Türk Aydını" Ahmet Celal, Türkiye burjuvazisinin günah keçisi oluyor.
Sayfa 169 - “Türkiye köyünün perişan halinin ve köylünün geriliğinin sorumlusu mülkiyet sahipleri olacak değil ya. Tabii mazoşist aydınlar olacak. Aydın, mülk sahibi sınıfların hatırı için, kendisini sorumlu gösterecek.”Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.