Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ermeniler - Çerkezler - Kürtler İsrailoğulları - Araplar

Türkiye Ve Çevresindeki Yörükler Ve Türkmenler Olarak Türkler

Afşin Tol

Türkiye Ve Çevresindeki Yörükler Ve Türkmenler Olarak Türkler Hakkında

Türkiye Ve Çevresindeki Yörükler Ve Türkmenler Olarak Türkler konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
Okunma
Beğeni
659
Görüntülenme

Hakkında

Eserimin ana fikri 21.yy' la giren farklı kavimlerin farklı unsurları, fertlerinin geçmişte çok farklı gen karışımlarıyla bir ülkede birlikte yaşama mecburiyetine yeni çözümler aranmasıdır. Geleceğin medeni yaşantısının nasıl olması gerektiğini, farklı soyları, kültürleri, inançları irdeleyerek bulabilir miyiz? Geçimsizlik sebepleri bulunarak olumlu birleştirici yapıların temel unsurları nelerdir? Akıl yürütme güçlendikçe problemlerimiz azalabilecek mi? Bilimler ilerledikçe insan mutluluğu genelleşecek mi? İnanç doğruluğuna yaklaştıkça farklı inançları nasıl birleştirip, zıtlaşmaları nasıl azaltabiliriz? Son yüzyılın başında da Ön Asya' da, Arap ekseninde, Afrika tamamında, Avrupa Kuzeyi ile doğusunda, Amerika' nın Güneyinde tekrar çatışma sancıları başladı. Kökleri, kültürleri, inançları, dilleri farklı toplulukların sorunları çoğalıyor. Kardeş olmasalar da birbirlerini tanırmış gibi sayan topluluklar zıtlaşıyor. Birçok ülkede modern yaşam felsefesi anlaşılamadığından hala onaylanmadı. Eski çağların akıl ve bilimleriyle henüz tanışan kesimlerde aydınlıklar alacakaranlık safhasında insanlar genelde gençlik evresindedir. Gelişme zayıflıkları, sağlıksızlıklar eski kötü duyguları canlandırıyor, bireyler ve grupları birbirini itiyor. Kemal Atatürk' ün Yurtta ve Cihanda Sulh önerisi dünyaca kökleştirilemedi. Benliklerin sınırı dünyada çizilemedi. Topluluklarda ötekilerle uzlaşamıyor, eski zıtlaşmalar yenileniyor. Oysaki çağın bilimleri ileri akılla ekonomik ve cinsel farklardan kaynaklanan problemleri çözebilirler. O zaman üst yapıların dinginliğine ulaşılabilir. İnsan daha hızlı sıçrayarak hızla evrimselleşir. Türkiye ve çevresi anlatımlarım her yönüyle bundan tercih edilmiştir. Yüzyıl önceki sarsıntıları esas alarak yakınımda çözümü aradım. Farklar olumsuzlukları yaşatıyor. Geçmişle bağlantılı geleceğin aslının aranması farkları azaltacaktır. Tüm inanışlarında müştereği, ayrılıp uzaklaştırmak değil birleşebilmektir. Anlatı ve yorumlarımın eşdeğer ana temalarından biri de; doğululara bilimlerin yaşamdaki büyük önemini anlatıp onaylatabilmektir. Bilimselliğin inançlarla eşit değerini anlamalıyız. Kuran başta bilinçli inanışlarda bilimselde de sevgi ve saygı istemektedir. Bütün gerçek inananlardan bu istenir. İLİMLERİ, AKLI, MODERN BİLİMLERİ İNKAR EDENLER İNANÇ İNKARCILARI GİBİDİRLER. AŞIRI ÇIKARCI, EZİCİ, ZORLAYICI, GERİLETİCİ VE DOĞRULARI İYİLERİ GÜZELLERİ YOK EDENLER BUNLARDIR. Ayrıca: Kanımca Türklerde nebilik kavramının gerçekçi ve inançlara uygun olduğunu anlatmaya çalıştım. Bölge kavimlerinin köklerini ve genel özelliklerini aynı açıdan irdeledim. Kürtlerin atalarının KURRU soyundan geldiğini aktarmadaki amacım tamamen birleştiriciliktir. Yapıcı, bilimsel yorumlarım barıştırıcıdır, çünkü gerçekçidir. 1915 yıllarında eserin konusu bölgelerde Türk kavmine ait soyların, Türk halklarının ve yöneticilerinin hiçbir kavime veya kişiye soykırım yapmadığını, kimseleri soymadığını yeni belgelerle tespitledim. BU SAYDIĞIM TEMEL FİKİRLER ETRAFINDA MAKALELERİMDE… BAZILARINCA SEZİLSE DE İFADE EDİLMEMİŞ OLAN, SAKLANMIŞ ANCAK GERÇEK OLAN, HATALI VEYA NOKSAN BAZI ÜLKELER, BAZI AYDINLAR, BAZI YAZILANLAR YANLIŞ ANLAYIŞLARINI DÜNYANIN OLUMLU GERÇEKLERİNİ YAŞAMASI İÇİN DÜZELTMEYE ÇALIŞTIM. YENİ YÜZYILI YAŞAYACAK TÜM NESİLLERE BUNLARI AKTARMAK İÇİN ONLARIN DA TEKRARLARINI, DİKKATLE DÜŞÜNMELERİNİ İSTERİM. Nitekim Türk, Çinli, İngiliz, Slav, Yahudi Atasözleri bireylerin ve toplum çoğunluğunun hataları arttığında toplumun tamamının zararlarının artacağını bildirir. "Eceli gelen ördek geri geri yüzermiş" diyen Atasözünü düşünürsek acıklı isyanları, sağlıksız, yararsız husumetleri önleyebiliriz sanıyorum. -AFŞİN TOL- (Tanıtım Bülteninden)
Yazar:
Afşin Tol
Afşin Tol
Tahmini Okuma Süresi: 24 sa. 29 dk.Sayfa Sayısı: 864Basım Tarihi: Eylül 2014Yayınevi: Semerci Yayınları
ISBN: 9786054982257Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Afşin Tol
Afşin TolYazar · 1 kitap
Kitabımızın yazarı 1945 yılında Mersin’de doğmuştur. Babasının tarih öğretmenliği ve lise müdürlükleri sebebiyle ilk, orta ve lise dönemlerinde Anadolu’nun birçok ilini gezerek öğrenimini tamamlamıştır. Bursa Eğitim Enstitüsünde Tarih Öğretmenliği sırasında Adil Tola öğrenciler tarafından Adana Lisesi’nde 1945’li yıllarda verilen Heredot ünvanı tekrar verilmiş ve kökleşmiştir. Bütün öğrencilerin fen sınıflarının derslerini bırakarak dinledikleri tarih A.TOL tarafından anlatılmakta ve tarih anlayışı, sağlam bilgilerle aktarılmaya çalışılmaktadır. Üniversite giriş imtihanlarında dil tarih coğrafya fakültesinin edebiyat bölümünü kazanan yazarımız, bir buçuk ay sonra puanların düşmesiyle, edebiyatçılığı çok sevmesine rağmen gerçekçi hedefler tespit ederek; Hukuk fakültelerinden Ankara Üniversitesini tercih etmiştir. 1962 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne öğrenimine başlamıştır. Öğrenimine devam ederken İmar İskân Bakanlığı gecekondu ve arşiv dairelerinde memur olarak çalışmıştır. Balıkesir Ordonat Okulunda, yedek subaylık dönemini tamamladıktan sonra, 1972 yılında Ankara’da yargıçlık stajına başlamıştır. İlk ön zorunlu stajdan sonra yaklaşık iki yıl Yüksek Yargıtay 7. ve 10. Hukuk Daireleri’nde ve 9. Ceza Dairesinde raportör olarak çalışmıştır. Stajını tamamladıktan sonra, 1973 Ekim’inde kura çekerek Diyarbakır İli Çüngüş İlçesi’nde sorgu yargıçlığına başlamış, daha sonra Isparta Keçiborlu’ya atanmış, kesintisiz yedi yıldan fazla yargıç olarak çalışmıştır. Ara vermeksizin nakil suretiyle SSK Bölge Müdürlüğü İskenderun (tüm Antakya) avukatlığı görevine geçmiş, dört yılı tamamladıktan sonra istifa suretiyle ayrılmıştır. Mersin Barosu’nda serbest avukatlığını, dokuz yıl boyunca Erdemli’deki köhne avukatlık bürosunda sürdürmüş, gelir azlığı o yıllarda ki genel ekonomik zayıflıklar sebebiyle, hak kazandığı Kahramanmaraş Türkoğlu Noterliğine atanması yapılmıştır. Daha sonra İzmir Bayındır Noterliği ve Aksaray Üçüncü Noterliği yapmıştır. En son Çankırı Birinci Noteri olarak çalışırken isteği ile özlediği huzura kavuşmak, ertelediği eserleri tamamlamak, yurdu ve dünyayı tanımak amacıyla İstanbul Beyoğlu On Sekizinci ve Gebze Beşinci Noterliklerine gitmemiştir. By- pass ameliyatları sebebiyle erken emeklilik istemiş ve böylelikle 31.12.2006 tarihinde noterlik mesleğinden ayrılmıştır. Hukukla ilgili dört ayrı meslek de görev yaptıktan sonra hizmetlerinin bitmediği inancıyla Anadolu İl ve İlçelerinin % 80’ini gezmiş, aynı şekilde, kendi anlatımıyla neredeyse bütün tarihi şehirleri de gereğinde yürüyerek ya da traktörle adım adım dolaşmıştır.