Türkiye’nin Kimlik Problemleri

Hüsamettin İnaç

Türkiye’nin Kimlik Problemleri Sözleri ve Alıntıları

Türkiye’nin Kimlik Problemleri sözleri ve alıntılarını, Türkiye’nin Kimlik Problemleri kitap alıntılarını, Türkiye’nin Kimlik Problemleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ulus
Ulus, modern şartlarda oluşan ve varolabilen, modern bir kurgudur. Fakat gelişimi itibarıyla modern öncesi etnik bileşenlere ve daha eski etnik kimliklerin imajlarında şekillenmeye muhtaçtır. Primordiyalist ulusallık ve etniklik nosyonunun kabulü, zaman içerisinde modern-öncesi etnikliğin doğmasına, bu da etnik bağların beka ve istikrarına ve nihai olarak da modern dünyada etnik mozaiğin oluşumuna yol açar. İşte bu süreçten hareket edersek ulus nosyonunun niçin bu kadar yaygın ve süreklilik arz eden bir biçimde kabul gördüğünü ve etnik kimlik taleplerinin niçin yogun bir talebe dönüştüğünü rahatça anlaşılabilir. Ulus gerçekten modern bir olgudur, zira onun yurttaşlık hakları getiren koşulları ancak modern dönemin kendine özgü şartları içerisinde gerçekleşebilir ki, bu dönem; hükümranlık, üretim ve iletişim tarzla rının yeniden oluştuğu ve şekillendiği zaman dilimidir. Ancak, unutulmamalıdır ki, modern ulusların kökenleri, modern-öncesi döneme aittir. Bu bağlamda, “mitolojisi, sembolizm ve kültürü olmaksızın kendisini ayırt edici kimliğiyle sunabilecek bir modern ulus görmek zordur. Böylece, modern bir ulusun inşası için sadece ülkesel toprak, ekonomi, eğitim sistemi ve hukuk tarzı teşkili yetmez, tüm bunlara ek olarak çeşitlilik arz eden kültürel ve sosyal unsurları harekete geçirecek ve bütünleştirecek bir etnik temele ihtiyaç vardır” (Aydın 1998: 22).
Uluslaşma sürecinin başlangıç noktası Batı Avrupa'dır. Bu süreç iki kategori halinde irdelenebilir: Birinci kategori, yeni şekillenmekte olan formasyonların kendiliğinden oluşan ürünleri olarak ulus birimleri ki bunların oluşumuna endüstrileşme ve kapitalizm —getirdikleri tüm çelişkilerle birlikte — tartışmasız etkin rol oynamışlardır. İkinci kategori ise, - farklı bir analiz çerçevesi olarak — Fransız İhtilali'nin getirdiği kışkırtıcı fikirlerle modern-öncesi bir slogan olan “tek dil, tek kültür, tek tarih” idealinin yeniden diriliş ve bu dirilişin getirdiği birleşme yönelimidir.
Reklam
Modern Ulusun Oluşumu
Modern ulusun oluşumu varlığını, İngiltere, Fransa ve İspanya'nın gelişim aşamalarında yaşadığı tarihsel tecrübe ve mirasa borçludur. Bu süreç, ana hatlarıyla, özgün akılcı ve ulusal bürokratik yönetimlerin oluşması, merkantilizmin gelişmesi, zengin kent-devletlerinin teşkili, profesyonel askeri organizasyonların şekillenmesi, işbölümü, mesleki farklılaşma, endüstrileşme, bireyselleşme gibi olguların birbiri ardınca, neden-sonuç ilişkisine bağlı olarak müteselsilen gerçekleşmesi gibi dönüşümlerin eseridir. Bu süreçler içerisinde devlet, ulusu birleşik, standardize edilmiş ve kültürel olarak homojen bir birim olarak şekillendirmiştir. Bazılarına göre devlet, ulusu gerçek anlamda yaratmış; merkezi yönetim, vergilendirme, sosyal hareketlilik ve yargı sistemi, bütünsel bir sadakat ve kimliğin doğmasına yol açmıştır.
Smith'in kavramsallaştırmasına göre, etnik topluluklar belirli kültürel atıflara sahip olan ve kuşaklar üzerinde etkin sosyal ağlar oluşturabilen insanlardan oluşmuştur. Bunların genel tipolojik özellikleri aşağıdaki gibi özetlenmiştir (Smith 1989: 344): » Bünyesinde barındırdıkları nüfus birimleri için ortak bir isim » Ortak köken ve soya dair mitler kümesi » Ortaktarihi hatıralar » Tarihi yurt ve ülkesel toprak Dil, din, gelenek gibi ortak kültür öğeleri Dayanışma duygusu e Tarihi ve kültürel topluluk bilinci Bu topluluk duygusu sosyal hayatı ve kültürü düzenler ve politik ve askeri alanlara yayılır. Bu ağları birleştiren kuşaktan kuşağa özenle aktarılan ve ayırt edici özellikler gösteren (alamet-i farika) mitler, semboller, hatıralar ve geleneklerdir.