Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Destanlar, Efsaneler, Menkıbeler

Türklerin Hz. Ali'si

Sadullah Gülten

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Anadolu'da Düldül'ün bastığı yerlerde ortaya çıkan çukurlarda biriken suların içilmesiyle şifa beklenmesi inancı, Türkistan sahasında yazılan Bozoğlan destanında da kendini gösterir. Destan kahramanı Yusuf Bey, kör olan babasının gözlerini açmak için Düldül'ün ayağınının altından alınan tozu sürer. Düldül'ün ayağındaki toz ise Kanber tarafından alınmıştır. Düldül etrafında oluşan bu inançlar sadece Türklere mahsus olmayıp diğer İslam ülkelerinde de görülür. Düldül'ün bereket getireceği inancından dolayı Hindistan ve Pakistan'daki türbe duvarlarına onun tasvirleri asılır.
Tunceli'de ayın ilk doğuşu sevinç ve heyecanla karşılanır Güneşin doğuşu ile yeryüzünde beliren aydınlığı Hz. Ali'nin yüzünün nuru olarak kabul edip, aya bakarak dua ederler Diğer bir inanışa göre güneş Hz. Ali'nin şehit edildiği zaman kalp şeklini almıştır. Kars bölgesindeki Alevilere göre güneş Hz. Muhammed, ay ise Hz. Ali veya güneş Hz. Ali, ay da Hz. Muhammed'dir. Erzincan'ın Kiştim Köyü'nde güneşin doğuşu sırasında ışıkların vurduğu büyük taşlara saygı gösterilir ve buralar kutsal kabul edilir. Bu inancın kökeninde Hz. Ali'nin öldürüldükten sonra güneşe çekildiğine dair inanç yatar. Sivas taraflarında yaşayan Alevilerden bazıları, güneşe saygı gösterirken, güneşin göğe yükselmiş Ali olduğuna inanırlar. Tahtacı Alevileri ise yeni ay doğduğu zaman aya doğru yönelerek "Ya Allah! Ya Muhammed! Ya Ali!" diyerek niyaz ederler.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
İslamiyet öncesinde yoğun olarak görülen ay ve güneşin kutsallığı Anadolu'da hâlen bütün ağırlığıyla devam ederken, yörelere göre bazen değişmekle birlikte güneşin Hz. Muhammed'i, ayın ise Hz. Ali'yi temsil ettiği kabul edilmektedir. Bu değişimde Hz Muhammed'in kızı ve Hz. Ali'nin karısı Hz. Fatma da nasibini alır, artık Çoban Yıldızı bizatihi Fatma'dır.
Hz. Ali öleceğini anlayınca önce atı Düldül'ü serbest bırakır Sonra da Zülfikar'ı Necef Denizi'ne atması için Hasan'a verir. Fakat Hasan, Zülfikar'ı denize atmaya kıyamaz. Bunun üzerine aynı görevi Hüseyin'e verir Hüseyin, Zülfikar'ı denize atıp gelince, kılıcı denize attıktan sonra ne olduğunu soran babasına denizin kaynadığını ve kan olduğunu söyler. Hz. Peygamber, kendisi öldükten sonra hilafet mücadelesi olacağını bildiğinden Ali'nın, Zülfikar'ı Müslümanlara çekmemesi için Necef Deryası'na atmasını istediği rivayet edilir. Bu söylencelerin yeniçeriler arasında da yaşadığı, hatıralarını anlatan yeniçeri Konstantin'in "Kafirlerin anlattığına göre kılıcın atıldığı yerde deniz üç gün kaynamış. çalkalanarak Ali'nin yasını tutmuş" şeklindeki ifadelerinden anlaşılır.
Ankara’da Alevîler arasında gök gürlemesine “Ali’nin narası ve Ali şahlandı” denilirken, şimşek çaktığında ise “Ali Zülfikârını çekti” denilir.
Reklam
Hz. Hüseyin'in katli günümüze kadar bitmeyen bir acı olarak kalmıştır. Onun intikamını almak için harekete geçenler de peşi sıra isyan başlatırlar. Kerbela olayı, Hz. Ali'yi merkeze alan inançların ortaya çıkmasını hızlandırır. Özellikle siyasi, sosyal ve dini sonuçları itibariyle Türk tarihinin önemli bir parçasını oluşturan Kızılbaşlığın ortaya çıkması ve gelişmesinde Kerbela yası ve intikamı önemli bir yer tutar. Kızılbaşlığın en önemli unsurları arasında Kerbela şehitlerine bağlılık ve Muharrem matemi vardır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.