Sultan Teyze beni çağırdı:
“Söyle bakayım, af çıkacak mı?” diye sordu.
Safinaz söylüyor hep, af çıkarsa Gülsüm Ana’nın yaşına varmadan buradan gidebilirmiş. Biz de çıkabilirmişiz af olursa. Çok istiyorum af çıkmasını o yüzden. Sultan Teyze sorunca, “Çıkacak,” dedim.
“Oh! Senin çıkacak diyen dillerini yerim ben,” deyip bana bir şeker verdi.
Bugün sabahtan beri bizim koğuştaki kadınlar eşyalarını topluyorlar. Yataklarını denk yapıyorlar.
“Nereye gidiyoruz?” diye sordum.
Hepimiz evimize gidiyormuşuz. Öyle dediler.
Annem çok neşeli. Babamın yolladığı küpeleri taktı. Keşke her gün af çıksa. Kimse bana bağırmıyor.
Kakaolu bisküviyi iyice ezip sütle karıştırıyorlar. Sonra sade bisküvilerin arasına sürüyorlar. Aynen sahici pasta gibi oluyormuş. Öyle diyorlar. Ben pastanın sahicisini yemedim. Ama bunu çok seviyorum.
Sevim yazdığı bir şiir yüzünden gelmiş buraya. Hem de çok güzel şiir okuyor. "İyi yazmadın diye mi geldin?" diye sordum.
"Yok" dedi, "iyi yazdım diye."