Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Uçurum Geyikleri

Muzaffer Oruçoğlu

Uçurum Geyikleri Gönderileri

Uçurum Geyikleri kitaplarını, Uçurum Geyikleri sözleri ve alıntılarını, Uçurum Geyikleri yazarlarını, Uçurum Geyikleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aramak kadar güzel bir şey var mı? Bulunca, büyü, derinlik, her şey yitip gidiyor. Okumak, aramak, direnmek, dinlemek, gülümsemek, platonik aşkları çoğaltmak… Aşk, ölüyor dokununca. Dokununca çoğalan aşklar var mı?
Sayfa 142
Yarattığı şeylerin kölesi olan insan, sürekli bir başkaldırı içindedir.
Sayfa 106
Reklam
Konuşmak için müthiş bir güçle zorluyordu iradesini. Birkaç cümleden sonra dinleme zevkine teslim oluyordu.
Sayfa 103
“Görünen sınırlar, görünmeyen iç sınırlarımızın gölgeleridir. İç sınırlarımızın kurbanıyız çoğumuz.”
Sayfa 103
“İçimizdeki sınırları, yani özgürlüğümüzün çevresine çizdiğimiz sınırları yok sayarak yaşamak çok daha zordur.”
Sayfa 103
“Her şehrin bir eli bir de aklı vardır,” diye öksürdü. “Eli fabrikalar ve işçi mahalleleridir. Aklı ise kütüphanelerle üniversitelerdir.”
Sayfa 100
Reklam
“Bilincini hayallerinin tecavüzünden kurtaramazsan tembelleşirsin,” diye mırıldandı karanlık.
Sayfa 97
“Aklını aklıma duvar etme. Aklın akla duvarıdır yeryüzünün ilk duvarı. Ömrümde hiç bulanmamış, taşmamış garip bir ırmaksın.”
Sayfa 92
“Uyum kelimesi ürkütücüdür. Aşk bile uyum değildir. Uyum bana dinleri çağrıştırıyor. Uyum diye bir şey yoktur. Zıtların birliği ve mücadelesinde uyumun yeri nedir? Uyumdan neyi kastediyoruz? Cennet kavramı uyumun doruk noktasıdır.”
Sayfa 83
Dünyanın çözemediği çelişkiler vicdanımı çarmıha geriyor.
Sayfa 80
Reklam
“Gittiği her şehrin kalbini tanımalıdır insan.”
Sayfa 63
“İçlerindeki özgür eğilimleri, gizliliğin demir kurallarına göre düzenleyemiyorlar. Devrimin, disiplin ateşi olduğunu unutuyorlar. Görüşlerimi değil, kimliğimi merak ediyorlar. Sevemiyor, âşık oluyorlar; olunca da sevmenin normalliğini kendilerine doğru büküyorlar. İnsanı ve doğayı özgürleştiren tüm hareketlerin özünü ne derecede kavramışlar bilmiyorum.”
Sayfa 61
Bütün hiç’leri sevgi hanesine yazan Bektaş, kadının tüm bakışlarını, suskunluklarını, sözlerini, gülümseyişlerini, dalgınlıklarını, dinleme hassasiyetlerini yorum imbiğinden geçirdi. Acele etmeme, topraktaki tohuma çimlenme fırsatı tanıma eğilimi içine girdi.
Sayfa 60
Gelmiş geçmiş sevgililerini sorulmadıkça anlatmanın bir anlamı olmadığını düşündü. Defalarca okunan, akıldan çıkmayan güzel şiirler gibiydi geçmiş sevgiler.
Sayfa 60
135 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.