Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Uşak ile Yosma

Nina Berberova

Uşak ile Yosma Sözleri ve Alıntıları

Uşak ile Yosma sözleri ve alıntılarını, Uşak ile Yosma kitap alıntılarını, Uşak ile Yosma en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evet Lila güzeldi, ama Japonya'ya geldiklerinde kızkardeşinin neşesiyle yapay seçkinliğinin azalmaya başladığını hatta düzgün, solgun, uzun yüzünün kasvetli ve cansıkıcı bir havaya büründüğünü farketti Tania.
Reklam
Sonrası? Yok. Başka hiçbir şey anımsayamıyor, başka bir bağıntı kuramıyor.
Devrim, Aleksey İvanoviç'in babasıyla kardeşini yutmuş bir kuyuydu. Kendisiyse bu gayya kuyusundan kurtulmuştu. Ve ayağın takılabileceği daha bir sürü bilinmedik tuzak vardı.
... en vahşi, en unutul­maz cinayetler yalana dayalı olanlardı: Arit­metikten cebire geçiş gibiydi bu cinayetler. Birisini ya da kendi kendini yok etmekle yetinmeyip herkesi kandırmayı da -canı paha­sına da olsa amaçlayan cinayetler.
Rus ədəbiyyatına görə çox təəccüblü
Valilik danışmanlığı rütbesine yüksel­ miş kuşkucu, hastalıklı, her zaman halinden şikayetçi, dar, uzun yüzlü bir adam olan Pe­ tersburglu bir memurun kızıydı
Reklam
Yerin dibine batsın hepsi! En kısa sürede çekip gitmeli, bir anda tüm yaşamından intikam alarak, ötekiler gittiğinden, tüydüğünden, aşşağılık herifler, saklandığından Bologovski aracılığıyla intikam alarak çekip gitmeli.
Gerçekten neden ona bakınca Tania’nın içi sıkılıyordu? Neydi bu adamın derdi? İlk karşılaştıkları akşam hayal bile edemeyeceği şey olmuştu: İşte Tania, bedeniyle, sıcaklığıyla onundu, onunla birlikteydi, artık kendine ait olan bir karışı vardı. Tania Bologovski’ye çok gerçek olan ama buna karşın bir düşe benzeyen bazı şeyleri anımsatıyordu: Kimi zamanlar, kokusuyla, elinin ensesini okşamasıyla annesini anımsatıyordu bu kadın.
Neyse ki, bu okumalar sıkıntısını ve zamanı unutturuyordu.
Kum ve kar. Sessizlik. Kuzeyin karanlık bir gecesinde pencereden bakarken gökyüzünde gördüğü kuyrukluyıldız.
Reklam
"Her an ağlayacak gibisin. Gözkapakların kırmızı, mutlaka gözlerinde bir hastalık var. Hep gözlerin yaşlı. Gül biraz, Allah aşkına, çok mu mutsuzsun?"
Tutunacak hiçbir şey yoktu, her şey kaygan ve iğrençti; en dayanılmazı da Bologovski'nin kendi kendini açıkça kandırmasıydı: Bu ilişkide Tania kendisi gibi değildi, Bologovski de öyle.
Tania kocasından da, Şanghay'dan da, evinden ayrılmaktan da hoşnuttu. Aleksey İvanoviç'in eşliğinde dokuz yıl -bu süre içinde bir Amerikalıyla kısa bir serüven, evli bir Rusla acıklı bir ilişki geçmiş, ölü bir kız doğurmuş ve bir kez babasını görmeye gitmişti - sakin geçmişti çünkü bugünü hiç düşünmeden yalnızca gelecekle ilgileniyordu. Bu nedenle de, bu yıllar hiç iz bırakmadı. Japonya'da ona gençliğini anımsatacak hiçbir şey yoktu.
"Gitmene izin vermeyeceğim. Seni seviyorum, bırakamam. Sana dört elle sarılacağım."
Ve şimdi, tabaklarını kırdığı, müşterilere kaba davrandığı bir lokantada garson olarak çalışıyordu.
65 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.