Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2
M. Ertuğrul DüzdağEn Eski Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 Sözleri ve Alıntıları
En Eski Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 sözleri ve alıntılarını, en eski Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz."Çocuklar, anneniz, babanız, sizden gayret bekler. Aman gözünüzü seveyim, çalışın... Evet, ufuklar karardı. Zulüm göz açtırmıyor. Bir inkâr fırtınası memleketimizi tarumar etti, ediyor. Fakat, Fikret'in şu kıt'asını severim:
Zulmün topu var, güllesi var, kalası varsa,
Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır.
Göz yumma güneşten, ne kadar núru kararsa,
Sönmez ebedi. Her gecenin gündüzü vardır.
"Evet gecelerimiz çok karardı oğlum. Fakat unutmayalım ki, çok kararan gecelerin gündüzleri yakın olur... Çocuklar, sizi çok parlak bir istikbal bekliyor. Osmanların, Orhanların, Muradların, Yıldırımların, Çelebi Mehmedlerin, Fatihlerin, Yavuzların, Ka nunilerin şanlı devirlerini ihya edeceksiniz."
Sayfa 192Kitabı okudu
Estaizubillâh, lâ testevi'l-hasenetü ve le's-seyyie... İyilikle kötülük bir olmaz. İdfa' billetî hiye ahsen... Kötülüğü, iyilikle def et. Kanı kanla değil, suyla yıka...
Ayetin devamı: Eğer kötülüğü iyilikle giderir, ortadan kaldırırsan, düşman sana dost olur. Fakat bunu ancak sabırlı kimseler yapar...
Sayfa 207Kitabı okudu
"Padişahım, saltanatı değil, temsil etmekte bulunduğunuz Hilafet-i Aliyye-i Islamiyye'yi düşünüyorum. Saltanat gitse, başka bir saltanat gelebilir. Padişah gitse, ondan daha iyisi de gelebi lir. Fakat din gitti mi, ikinci bir din gelmez. Hilafetin ilgasından korkuyorum. Hilafet, Müslümanlar için mânevi bir kazançtır. Onun gitmesi, Müslümanların başsız kalması demektir... Peygamber-i Zişan Efendimiz: Üç Müslüman sefere çıktıklarında, içlerinden birisini emir tayin etsinler ki ihtilâfa düşmesinler, birlik leri, dirlikleri bozulmasın, buyuruyor. Bugün ve bundan sonra dünyadaki büyük Müslüman nüfusun, Allah korusun, manen başsız kalıp paramparça olması, ne büyük facia, ne azim zarar olur..."
Sayfa 230Kitabı okudu
Henüz Müslümanlar, İslam'ı yalnız din olarak biliyor. İslâm, hem din ve hem devlettir. İslâm; akılda, ilim ve irfan; kalbde nur ve iz'ân; cemiyette asayiş ve intizam; devlette hak ve adalet ve Allah'ın şanını ilan etmektir. Allah bizlere veliyyüllezîne âmenû şuurunu versin. Bizi kendisine dost olacak mü'minlerden eylesin.
Evladım, Allahu tealânın ilân buyurduğu fermanlar tahakkuk ediyor. Hiyanet, sade yapılan harplerde değil, ondan evvel başlıyor. Artık, hiyanet mi diyeceğiz, zaaf ve aciz ve gaflet mi diyeceğiz? Yani bizler, hâl ve tavırlarımız, amel ve hareketlerimizle, daha önceden, Allah'ın gazabına müstehak oluyoruz.
Cenab-ı Hak, çeşitli ayet-i kerimelerde: "Ey müminler, sakın Yahudileri, Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudur. Onları dost edinen, onlardan olur." Yine: "Siz onların dini- ne dönüp, onlardan olmadıkça, sizden râzı olmazlar." buyuruyor
Sayfa 238Kitabı okudu
Mehmed Akif merhumun dediği gibi, galipler, mağluplan elinden, değil yaşama, rahatça ölme hakkını bile alırlar.
Sayfa 286Kitabı okudu
"Beni zikrediniz ki, ben de sizi zikredeyim. Beni anın ki bende sizi anayım...
Şöyle derdi: Cenab-ı Hakk'in bu hitabına mazhar olmak ne demektir? Yahu Allah bizi anıyor! İnsan, bir gönüldaşı tarafından anıldığını gönlünde duydu mu, bahtiyar olur. Bir dost sizi anıp; seni andım, seni hatırladım, deyince; gönlümüzde bahar çiçekleri açılır. Gönlümüz bir gül bahçesi olur. Gül açan, bülbül öten bir gülşen olur... Ya Allah sizi anarsa ne olur!
Cenab-ı Hak, "Benim Peygamber'ime bir defa salavat getirene ben on defa salavat getiririm." diyor. Bu ne demek?
Allah'ın salavat getirmesi demek, "Günahlarını affederim, tövbesini kabul ederim, ömrüne bereket veririm, ne isterse onu veririm." manasınadır.
Sayfa 287Kitabı okudu
"Gerek ayaktayken, gerek oturdukları yerde ve gerek yatarken Allah'ı anarlar, Allah'ı zikrederler, Allah'ı unutmazlar." Allah'ı unutmadıkları nisbette de Allah'la beraber olurlar. Allah'ın maiyetinde olurlar. Sırdaşları, gönüldaşları, sohbetdaşları Allah olur.
Üstad şöyle derdi:
Gençler, kardeşler dikkat edin, insan üç hâlden başka bir halde bulunamaz. Ayetin manasına geçiyorum: Allah'ı anarlar. Ne vakit? Ayakta, otururken ve yatarken... İnsan ya ayakta olur, ya oturur, ya yatar... Mü'min üç hâlinde de, yani her an Allah'la be beraberdir. Ne kadar fevkalâde bir şey!..
Sayfa 288Kitabı okudu
Ne yazık ki, İslâm davasına önder olduğu söylenen bazı meşhur kimselerin, şahsi davranışlarında, siyasi veya ticari hayatlarında yakışıksız hâller görülebiliyor... "Canım bu onun özel hayatıdır, karışmayalım." denilemez. Çünkü dava adına öne çıkmış adamların özel hayatları olamaz... Özel hayatını, keyfine göre yaşamak isteyenler, İslam adına öne çıkmazlar, çıkamazlar, çıkmamalıdırlar.
Sayfa 294Kitabı okudu
Bugünün Kerameti Hizmettir!
"Oğlum, bugünün kerameti, hizmettir. Bugünün velisinin, evliyasının kerametini, İslâm'a yaptığı hizmetlerle ölçün. Ne yaptı, ne yapıyor; dinimize hizmet için, Müslümanlar'a ne öğretiyor, ne anlatıyor, onları nereye sevk ediyor? İslam'a hizmet edecek insanları yetiştiriyor mu? İslam'a öğretmek, yaşatmak, yükseltmek, Müslümanlanları şuurlandırmak, onları Müslümanca yaşatmak için ne gibi hizmetler düşünüyor, yapıyor, etrafındakileri nelere teşvik ediyor? Vaktini, nakdini din yoluna harcıyor mu? Zahmetlere katlanıyor mu? Her gününü, her anımı Müslümanca yaşıyor, insanlara haliyle örnek oluyor mu?
Sayfa 296Kitabı okudu
Ne gelen var, ne giden var, ne gülümser bir yüz;
Yolcu yorgun, yük ağır, menzil uzaklarda henüz.
Sayfa 308Kitabı okudu