Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Üstazım Süleyman Hilmi Tunahan (Kuddise Sirruh) ve Hatıralarım

Mehmed Emre

Üstazım Süleyman Hilmi Tunahan (Kuddise Sirruh) ve Hatıralarım Sözleri ve Alıntıları

Üstazım Süleyman Hilmi Tunahan (Kuddise Sirruh) ve Hatıralarım sözleri ve alıntılarını, Üstazım Süleyman Hilmi Tunahan (Kuddise Sirruh) ve Hatıralarım kitap alıntılarını, Üstazım Süleyman Hilmi Tunahan (Kuddise Sirruh) ve Hatıralarım en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sırf bâtınla meşgul olanlar mülhiddir. Sırf zâhirle meşgul olanlar da gafildir. Kemâlât her ikisinin birleşmesindedir.
Sayfa 121 - Süleyman Hilmi EfendiKitabı okudu
Ehem.
. Talebelerine yaptığı tavsiyelerinde, "bir kitap okuyacağınız zaman o kitabın müellifinin rûhuna bir Fâtiha üç İhlâs-ı Şerîf okuyarak hediye ediniz. Bu şekilde onun müsaadesini almış olursunuz. Sâhibi tarafından müsaade edilip okunan kitabın maneviyâtı sizlere teslim edilmiş olur. Sizler de kitaptan hakkıyle faydalanmış olursunuz" buyururlardı.
Reklam
Efendi Hazretlerini ziyarete giderken, "şu meseleyi soralım" diye konuşurduk. Huzuruna vardığımızda biz sormadan, o mesele ile ilgili cevabı verirdi. Sohbet esnasında kalbimizden geçen bazı hususlarla ilgili açıklama yapardı.
"Biz, bir yıkık değirmeni kırk yıl bekleriz."
Sayfa 103 - Süleyman Hilmi SilistreviKitabı okudu
Zira o, gayet iyi biliyordu ki, bir talebe hocasının emrini yerine getirmezse hayatta muvaffak olamaz ve bilhassa onun emri hilâfına hareket ederse dünyada ve âhirette perişan olur. Bu endişesinden dolayı hiçbir arkadaşımıza emir yoluyla bir tenbihte bulunmazdı.
Sayfa 99 - Sağlam YayıneviKitabı okudu
Üstadımızın huzurunda bulunuyordum. (..) teyzemin küçük kızına ait parayı bankaya "faizsiz, vadesiz" hesaba yatırmasının doğru olup olmayacağını sordum. Üstâdımız, "Hafız Emre! Hırsıza merdiven kurmak gibidir." cevabını verdi.
Reklam
Oğlum ilimsiz ibâdetin tadı olmaz. Tek kanatlı kuş uçmaz. İnsanların dünyaya dalıp, istikbal sevdasına düştükleri şu günde, Mevlâ'nın ilmini okuyacağız. O, insana iki cihanda izzet ve şeref veren âli bir iştir. İhlas ve samimiyetle Allah ve Resûlü'ne yönelen, gölge gibi dünyayı ve her hayrı kendine tâbi kılar. Âhirete çalışan, dünyayı elde eder. Dünyaya çalışan ise ahireti kazanamaz. Zira âhiret hakikat, dünya haleftir. Ağacı kökünden götürürsen, gölge de beraber gelir. -Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.)
Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç eden Ahmed Davudoğlu Hoca Efendi, muhterem üstâdımızı ziyarete gitmiş. Efendi Hazretleri ona, "siz hicret ettiniz, birçok ihtiyaçlarınız olur" diyerek bir miktar para yardımında bulunmuş. Ahmed Davudoğlu, Orhangazi ilçesine müftü olarak tayin edilince, aldığı maaşlardan biriktirdiği parayı getirip Efendi Hazretlerine vermek ve borcunu ödemek istemiş. Üstâdımız, lütufkârlığını bir latîfe içinde gizleyerek "Molla Ahmed! Biz aldığımızı vermeyiz, verdiğimizi almayız" diyerek yaptığı yardımı bağışlamış.
Bu istikâmette vazifelendirilen bir arkadaş, gönderildiği yerde tahayyül ettiği kadar talebe bulamayınca geri gelmiş ve "Efendim orada sadece üç kişi var. Onların da ikisi devamsız biri gayretsiz. Ben de bırakıp geldim" deyince, son derece üzülen ve biraz da celâllenen Efendi Hazretleri, "Evlâdım! nice Peygamberler bir tek ümmet bulamadan bu âlemden gittiler! Sen iki talebe bulmuşsun daha ne istersin" diyerek onu geri göndermiştir.
Sayfa 26 - Sağlam YayıneviKitabı okudu
Süleyman Hilmi Tunahan (ks) Hazretleri, Rasûl-i Ekrem (sav)'in şerefli soyuna mensuptur.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.