Doğanın araçlaştırılmadığı bir insan hakları "hukuk düzeninin" inşasında yargı organlarının yapı ve işleyişinin demokratik ve şeffaf olmasının yanı sıra kişi ve toplumların hak arama bilincinin oluşum ve gelişiminin tartışılmaz önemi hepimizin malumudur. Keza bu yönde yetki ve haklarını kullanmaya çabalayan savunma avukatlarına (müdafilere) dünyanın hemen her yerinde gösterilen benzer engellemeler ve zorluklar, günümüz yerel ve uluslar arası hukuk düzeninin halen güncel konuları arasında yakıcı önemini korumaktadır ve uzun bir zaman da koruyacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle elinizdeki kitapta ceza hazırlık soruşturmasının uygulamadaki bir kısım aşamalarına değinilmeye çabalarken, sanık haklarına güvenceli ve özgürlükçü hukuk felsefesine dayalı yaklaşım çabamızın birincil kaygımızı oluşturduğu görülecektir. Çünkü bu güzergâh aynı zamanda müdafiliğin yetki, sorumluluk ve haklarını doğuran gerçek meşruiyet kaynağıdır.
Tersinden yönelim ve yorumların ise, çözümsüzlük üretmenin yanı sıra mesleki ve insani yabancılaşma ile birlikte insan karşısında devlet ve diğer tüm iktidarları yüceltip merkeze koymaktan başka bir sonuç doğurmayacağı aşikârdır...
