Uyuyan Güzel Uyandı sözleri ve alıntılarını, Uyuyan Güzel Uyandı kitap alıntılarını, Uyuyan Güzel Uyandı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Güzel veya çirkin olmanın matematiksel bir standardı yoktur. Birinin güzel veya çirkin olduğuna kim karar verir? Kimin güzellik anlayışı göre dahilinde bu tespiti yapıyoruz? Bu güzellik anlayışı sabit midir yoksa değişebilir mi? Değişiyorsa, zamandan zamana, coğrafyadan coğrafyaya göre mi değişir? Bu hususlar pek sorgulanmaz.
Hayatında ilk defa gördüğü, hiç konuşma fırsatı bile bulamadığı bir kadına bir anda delicesine aşık olan prensleri budala bulmanın vakti geldi. Çünkü ikili ilişkiler sadece dış görünüş üzerinden değil, derin paylaşımlar üzerinden şekillenir. Çünkü bir kadına yönelik onu güzel bulmak dışında hiçbir fikre sahip olmayan kişinin o kadınla evlenme kararı vermesi ancak masallarda olabilir.
Bir kadın kendi bedeni içinde bir insan oluşturmasına vesile olmuştur ve bu ulvi gerçeğin üzerine yeterince durulmadan, kadının bunun sonucunda oluşan kilolardan nasıl “kurtulabileceği” üzerinde konuşulur.
Evlilik kadınlar için önemli bir başarı kriteri olarak görülür. Bir kadının belli bir yaşın üstünde olmasına rağmen bekâr olması “evlenememiş” olmasıyla açıklanır. Evlenmek istemiyor oluşu, evlenmemenin kendi iradesiyle verdiği bir karar olabileceği hiç hesaba katılamaz.
Kadınların kaderleri güzelliklerine bağlı kılınır. Güzelliği sebebiyle ölüme gönderilen Pamuk Prenses, avcının onun güzelliğinden etkilenmesi üzerine öldürülmekten kurtulur. Daha sonra üvey annesinin zehirli elmasıyla da ölüme gönderilen prenses, yine güzel olduğu için prens tarafından kurtarılır ve uykusundan uyanır.
İhanete uğramış kadına, “O tek gecelik bir ilişki, onun esas kıymetlisi sensin, evlilikte olur böyle şeyler," telkininin verildiğini duyarız. Aynı toplum, aynı durumda bir erkeğin kendisini aldatan eşini affetmesini aşağılık bir tavır olarak görür. “Boynuzlanan” ve buna rağmen gereğini yapmayan (en masum halde boşanmayan, daha ileri boyutta eşini de eşinin sevgilisini de öldürmeyen) erkek toplum içindeki erkeklik apoletlerini yitirir. Bu ikiyüzlü ahlak anlayışı kadını evlilik
birliğini dirlik içinde tutmaktan sorumlu tutarken, erkeğe düşen erkekliğini korumasıdır.
Strese girdiğinizde, içinizde bir boşluk, bir huzursuzluk hissettiğinizde çikolata, cips gibi yiyeceklere sarılıyorsanız, literatürde buna duygusal yeme bozukluğu (emotional eating disorder) denir.
Esasen kadınların kendilerini "feda etmeleri" üzerine kurulan fedakarlık kavramı daima kadınlıkla özdeşleştirilmiş ve kadınlara değer atfedilmesi bu kavram üzerinden vücut bulmuştur.