Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı

Bilge Karasu

Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı Hakkında

Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Kitabın Tanımı Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı'nda baskı, bir dış etken, insan eliyle oluşturulduğu ne denli bilinse de bir tür kıran gibi ortaya çıkar. Bizans'ta "resim-kırıcılık" diye adlandırılan baskı dönemi başlatılırken genç keşiş Andronikos'un kendi kendine sorduğu soru şudur: Birey olarak bu baskı karşısında, benimsemediğim, ama bana zorla benimsetilmek istenen bu yeni inanç karşısında ne yapmalıyım? İnsan içerikleri toplumdan topluma, dönemden döneme, çağdan çağa değişebiliyor. Bunların taşıdığı değerin saltık değil, göreli olduğu, "Ada" ve "Tepe" öykülerinen oluşan "Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı"nda sürekli olarak altı çizilen bir düşünce. "Dutlar" ise Bizans'taki baskı ortamının çağdaş zaman dilimi içinde, iki ayrı zaman noktasında yeniden öykülenişi. "Ada" ve "Tepe"nin yazarı olarak Bilge Karasu'nun, dolayılı-dolaysız yoldan tanıklık ettiği bu yeni baskı dönemi sonunda, inanç konusunda bir karara varması, kendi öykülerini de karara bağlayışının öyküsü..  
Tasarımcı:
Semih Sökmen
Semih Sökmen
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 32 dk.Sayfa Sayısı: 160Basım Tarihi: Ağustos 2019İlk Yayın Tarihi: 1970Yayınevi: Metis Yayınları
ISBN: 9789753422260Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 67.7
Erkek% 32.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Bilge Karasu
Bilge KarasuYazar · 21 kitap
Bilge Karasu (1930, İstanbul - 13 Temmuz, 1995), Türk öykü, roman, deneme yazarıdır. Aynı zamanda felsefeci yanı olan Karasu, metinlerinde felsefi sorunları işlemiş ya da onun metinleri felsefi incelemenin konusu olarak görülmüştür. Postmodern romanın Türkiye'deki önemli isimleri arasında değerlendirilmektedir. Yaşamı Bilge Karasu 1930'da İstanbul'da dünyaya geldi. Genellikle sanıldığının aksine, Musevi asıllı Osmanlı siyasetçi Emanuel Karasu ve onun yeğeni dünyaca ünlü yoğurt şirketi Danone Grubu'nun kurucusu İzak Karasu ile herhangi bir akrabalık ilişkisi bulunmamakla birlikte, Bilge Karasu'nun daha sonra Müslümanlığı seçmiş bulunan anne ve babası da Musevi asıllıdır. Şişli Terakki Lisesi'nde ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde öğrenim gördü. 1963 yılında, Rockfeller bursuyla gittiği Avrupa'dan 1964'de dönerek çevirmenliğe başladı. Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü'nde ve Ankara Radyosu dış yayınlar servisinde çalıştı. Ankara Radyosu için radyo oyunları yazdı. 1974 yılından ölümüne kadar Hacettepe Üniversitesi' Felsefe bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Ankara'da Nilgün Sokak'ta yıllarca küçük bir bodrum katında yaşadı. 14 Temmuz 1995'de pankreas kanseri tedavisi sürerken Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde öldü. Cebeci Asri Mezarlığı'na gömüldü. Çalışmaları Yazmaya 17 yaşında başladı. İlk yazısı 1950'de, ilk öyküsü de 1952'de Seçilmiş Hikayeler Dergisi'nde yayımlanan Bilge Karasu, bireyin sorunlarına ağırlık veren, onun günlük hayatındaki açmazlarını işleyen bir yazardır. Her insanın hayatında en az birkaç kere kafasından geçirdiği ya da yaşadığı "sevgi", "dostluk", "yalnızlık", "tutku", "inanç/inançsızlık", "korku" ve "ölüm" gibi kavramları imgesel bir dille anlatır. Okuyucu günlük hayatına tanıklık ettiği hikayedeki kahramanda ya da kişilerde kendinden parçalar bulur. Böylece kullanılan imgeleri de rahatlıkla bilinçaltında kendi yaşamına göre şekillendirip yorumlar, hikayeyle okur arasında bir bağ oluşur. Çünkü Karasu, insanla/insanüstüyü, olağanla/olağanüstüyü yapaylığa düşmeden, metnin doğal akışı/hayatın da kurgusal akışı içinde verir. Okurun hayal gücünü bir noktaya kadar özgür bırakır. Karasu kelimelerini özenle seçer. Dili işlenmiş, üzerinde çok çalışılmış, oynanmış bir dildir. Kullandığı arı Türkçe başka yazarlarda yapay ve zorlama dururken, onun metinlerinde hoş bir tat bırakır. Çünkü ritim düşünülerek, ses düşünülerek, görsellik düşünülerek kurulmuş, kurgulanmış, kusursuz olması istenmiş bir dille yazılmıştır. Türkçe edebiyatın en özgün kalemlerinden biri olan Karasu "Gece" adlı kitabıyla Amerika'da verilen "Pegasus Ödülü"nü kazanan tek Türk yazardır; bu ödülle birlikte kitapları İngilizceye çevrilmiş ve ABD'nin çeşitli üniversitelerinde romanı Türk edebiyatı üzerine konferanslar vermiştir. Ölümünden önce yayınlanan kitabı Narla İncire Gazel (1995), ölümünden sonra 1996'da yayınlanan son kitabı ise Altı Ay Bir Güzdür. Anısına Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi 13-14 Aralık 2010 tarihlerinde Bilge Karasu'nun doğumunun 80, ölümünün 15.yılı dolayısıyla "Altı Ay Bir Güz" başlığı altında Uluslararası Bilge Karasu Sempozyumu düzenledi. Başkanlığını Talat Halman'ın yaptığı sempozyuma Bilge Karasu'dan ingilizceye yaptığı çevirilerle 2004'te ABD'nin en önemli çeviri ödülünü (National Translation Award) kazanan Aron Aji ve kimi kitaplarını Fransızcaya çeviren Alain Mascarou ile edebiyat dünyasından isimler katıldılar.