Kendi gücümün düşüncesinde boğuluyordum. Düşmanımın hareketlerini görebilmem imkansızdı.
I was preoccupied with the thought of my own strength. There is no way I could've "seen" my opponent.
Kendine çok fazla güvenen pervasız biriydin. İlk yenilgin senin için büyük bir sarsıntı olmuş olmalı.
You were so overconfident and reckless. Your first defeat must have been all the more shocking to you.
Tedirginlik... Zayıflık... Arzu... Korku... Çok eski zamanlardan beri, insanlar böyle duygulardan kendilerini arındırmak için azgın şelalerin altında meditasyon yapmışlardır.