Vahdettin ve Mustafa Kemal Sözleri ve Alıntıları
Vahdettin ve Mustafa Kemal sözleri ve alıntılarını, Vahdettin ve Mustafa Kemal kitap alıntılarını, Vahdettin ve Mustafa Kemal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sultan Vahdettin’in Başkanlığında toplanan Şura-ı Saltanat 22 Temmuz 1920’de “Zayıf bir var oluşu, yok olmağa tercih edilmeğe değer” görerek Sevr Antlaşmasının onanmasına karar vermiştir.
Sayfa 23Kitabı okudu
Gördün mü dünyanın halini çocuk? Nerede o haşmet, nerede o azamet, nerede o Saltanat… Şimdi hepsinin yerlerinde yeller esiyor… Bu dünyada hiçbir şeye güvenilmez… Bundan dolayı insanın hayatta daima çok ölçülü olması gerekir.
Sayfa 369Kitabı okudu
Nazırlık (Bakanlık) makamından çıkarken heyecanımdan dudaklarımı ısırdığımı hatırlıyorum. Artık kafes açılmıştı ve önümde geniş bir dünya vardı. Kanatlarını çırparak uçmaya hazırlanan bir kuş gibiydim.
Sayfa 58Kitabı okudu
Artık benim için yakalanmak, hapsedilmek, sürülmek, düşündüklerimi yapmaktan alıkonulmak, hepsi ölümle eşitti.
Sayfa 72Kitabı okudu
"Ben bu makam için hazırlanmadım. Çocukluğumdan beri rahatsız olduğumdan yeterli eğitimi alamadım. Yaşım kemale erdi. Dünyada bir emelim kalmadı. Fakat takdiri ilahi ile teveccüh etti: Bu ağır vazifeyi deruhte ettim. Şaşırmış bir haldeyim. Bana dua ediniz."
-Sultan Vahdettin
Son halife Abdülmecit’in Vahdettin hakkında söyledikleri:
-O hain, yalnız vatanımıza ihanet etmedi!
-Hanedanımızın şerefi ile oynamıştır!
-Artık vatandan da hanedanımızın sicilinden de kovulan bu adamdan artık bahsetmeyelim!
-Yazık ki, benim babam bu adamın amcasıydı!
-Bunu bile düşünemedi!
Sayfa 361Kitabı okudu
“Esir olan adam Padişah olamaz.”
Biz öteden beri diyoruz ki, Halife ve Padişahımız güç ve kudretini kullanmaktan yasaklanmıştır, haince hareket etmektedir.
Sayfa 235Kitabı okudu
“Bugün vatanımızda bir milli kudret varsa, o cereyan, felaketlerden aklı başına gelen milletin kalbinden ve düşüncesinden doğmuştur. Bendeniz de ancak, onlara uymuş bulunuyorum.”
Sayfa 118Kitabı okudu
Pera Palas’taki daireme geldim ve düşünmeye başladım. “Hacı” zannettiğim zatın koltuğu altında “Haç” çıkmıştı.
Artık başka bir yol aramak gerekliydi.
Sayfa 40Kitabı okudu