Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele

Turgut Özakman

Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele Sözleri ve Alıntıları

Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele sözleri ve alıntılarını, Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele kitap alıntılarını, Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
Dr. Rıza Nur: "Yeryüzünden nice milletler gelmiş geçmişler, azametli saltanatlar kurmuşlar, sonra da batmışlardır; fakat batarken hepsinin padişahları başlarında bulunmuş, düşmanlarıyla dövüşmüşlerdir. Halbuki bizim yıkım ve istiklal davamızda padişahımız, vatan düşmanlarıyla birleşmiş, millet aleyhinde hareket etmiştir." (Türk Tarihi, 1.C., s.198)
Sayfa 82 - Bilgi YayıneviKitabı yarım bıraktı
Reklam
Bu alıntının eli öpülür eli..
Mustafa Kemal, milletine tertemiz bir vatan, tam bağımsız bir devlet, bırakmış bir lider, aklı ve vicdani özgürlüğe kavuşturmuş bir devrimci ve bizler gibi gülen, ağlayan, seven, kızan, öfkelenen yiyen içen bir insandır.
Sayfa 741Kitabı okudu
30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun!
. "...Yunan ordusunun nasıl parça parça olduğunu bilmeyen yok.. 9 Eylül günü İzmir rıhtımlarına nasıl sürünerek vardıklarını öğrenmeyen kalmadı. [Bizim Vahidettinciler hariç!] " (A.J.Tonybee, Türkiye, s.129) .
Atatürke yakarış (Kaydedin bu alıntıyı)
Ey sevgili Atatürk! Sana padişah/halife olman teklif edilmişti. Kabul etseydin haremin olacaktı, hazinen olacaktı, sarayların olacaktı, mutluluk ve keyif içinde bir ömür sürecek , içkini sarayında, gizli içeceğin için kimsede bu konuda olur olmaz konuşmayacaktı. Ama sen bu teklifi elinin tersiyle ittin. Milletinin geleceği için devrimler yolunu açtın, bu nedenle kaç kez ölüm tehlikesi atlattın, iftiralara uğramayı göze aldın, istedin ki yurttaşların bağımsız olsun, ilkellikten, bilgisizlikten , onursuzluktan, yoksulluktan, hurafelerden, din ve çıkar sömürücülerinden kurtulsun, ilerlesin, gelişsin, ortaçağ'dan çıksın, çağının ve hayatın güzelliklerini paylaşsın, dilediği gibi ibadet etsin, huzur içinde yaşasın. Bir daha da batının kölesi olmasın.
Sayfa 783Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal 10 Ağustos‘ta yalnız İstanbul’un değil bütün bir memleketin işgalini önlemişti. Artık ümitleri kalmayan İngilizler iki ay sonra Gelibolu Yarımadası‘nı boşaltıp çekilip gitmeye mecbur kalıyorlardı.
Atatürk ölümü köleliğe üstün tutan bir ulusun neler yapabileceğini hayretler içinde kalan dünyaya göstermiştir.
Vahidettin'in, TBMM'nce Hilafete son verilmesi üzerine, 13 Mart 1924'te, Fransa Cumhurbaşkanı Millerand'a yazdığı ibret verici mektup [özet]: "....İsyancı tebamdan teşekkül eden Ankara Meclisi'nin aldığı kararların hükümsüz ve etkisiz kalmaya mahkûm olduğu apaçık ortadadır... Bu karar, yalnızca altı milyon Müslümandan oluşan Türk halkının yetkilerini aşmaktadır. Türk halkı, çoğunluğunun kökeni ve inançları belirsiz, etkili bir azınlığın yönetimi ve güdümü altında bulunmaktadır... Böylesi kararlar, Müslümanlar arasında büyük huzursuzluk ve infial yaratabilecek nitelikte olduğundan... vahim tepkilere yol açabilir. Sadık tebaları arasında sayısız Müslümanların bulunduğu Fransa Cumhuriyetinin en yüksek sorumlu şahsiyeti olan Ekselanslarına, bu açıklamayı yapmayı faydadan uzak bulmadım." [Vahidettin, bu mektubun bir eşini de, İngiltere Kralına göndermiştir. Fransa'yı ve İngiltere'yi, Türkiye aleyhinde harekete geçmeye teşvik ettiği bu şaşırtıcı mektubun sonunda, daha da şaşırtıcı bir şey yapmakta, 'yurt dışında bulunan hanedan üyelerine maddi yardım yapılmasını' da dilemektedir. (Tarih ve Toplum, 16.sayı, s.58-59, ayrıca 55, 56, 57, 58, 59 sayılı dipnotlar; ilgili belge: FranSız Dışişleri Arşivi, 57.cilt, 79-80. yaprak)]
Sayfa 419 - Bilgi Yayınevi, 12.Basım, Ekim 2020Kitabı okudu
• Vahidettin, Erzurum'a Vali atanan Reşit Paşaya şöyle der: "Birtakım celali eşkiyası türedi ise de bunlar imha edilecektir." (1919 Temmuz sonu, K.Karabekir, İstiklal Harbimiz, s.145) • Vahidettin, 20 Eylül 1919'da yayımladığı beyanname ile hükümetin bu uygulamalarını savunur, milli mücadeleyi hazırlayan ve devamını sağlayan bütün etkinlikleri kınar, iyi bir barış andlaşması yapılacağını vaad eder (!) ve D.Ferit hükümetine güvenilmesini ister (S.Akşin, İstanbul Hükümetleri, s.581; K.Özalp, Milli Mücadele, 1.C., s.58) • Hepsi sonuçsuz kalan bu kösteklemeleri, Damat Ferit hükümetleri, Hürriyet ve İtilaf Partisi ve İngilizlerin desteklediği yerel ayaklanmalar ve olaylar izleyecektir: Adapazarı olayları (Ekim 1919), Şeyh Recep olayı (18 Ekim 1919), Birinci Anzavur Ahmet Ayaklanması (25 Ekim-30 Kasım 1919), Birinci Bozkır Ayaklanması (27 Eylül-4 Ekim 1919), İkinci Bozkır Ayaklanması (20 Ekim-4 Kasım 1919). İstanbul yönetiminin, sonuna kadar Milli Mücadele'ye karşı, bu tutumu sürdürdüğünü ilerde göreceğiz. Sormak hakkımızdır: Bu Hükümdar, bu hükümet mi halktan ve Milli Mücadeleden yanaydı?
Sayfa 222 - Bilgi Yayınevi, 12.Basım, Ekim 2020Kitabı okudu
447 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.