Vahiyden Kültüre
Celaleddin VatandaşEn Yeni Vahiyden Kültüre Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Vahiyden Kültüre sözleri ve alıntılarını, en yeni Vahiyden Kültüre kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hasan-ı Basrî kıssacılığın, dua sırasında sesi yükseltmenin ve elleri çokça kaldırmanın kadın ve erkeklerin birarada toplanmalarının bid'at olduğunu belirtip, bunlara son verilmesini ister.
Ancak fazla değil, çok kısa süre sonra öyle inançlar ve davranışlar açığa çıkar ki bunların yanında, Hasan-ı Basrî'nin yok etmeye çalıştıklarının sözü bile edilmez.
Sayfa 335
Yönetimden uzaklaştırılanların gözlerini kör etmek, ölünceye kadar kuyularda hapsetmek, beşikteki çocukları bile, ileride yönetime isyan eder diye öldürmek sultanların alışılmış uygulamalarındandır.
Bunların yanısıra Emevî sultanlarına ise, Peygamber torunu ve yakınlarını öldürtmek zulüm olarak yeter de artar bile.
Bütün bu özellikleriyle sultanların büyük bir kısmı, İslâm'ın değil heva ve heveslerinin temsilcileri durumundadırlar.
Bu şartlar altında, Vahiy İslâm'ından Kültür İslâmı'na geçişin kolaylığı ve hızlılığı daha kolay anlaşılmaktadır.
İslâmın hakimiyetini tesis edecek ve devam ettirecek bir siyasî yapının olmaması, değişimin en önemli nedenlerindendir.
Halifeler şeriatın sınırlarını sürekli dikkate alıp, ona göre davranırken ve uygulamalarında Allah'ın hükümleriyle hükmedip, ondan başka bir şık düşünmezken, sonraki halife isimli sultanlar istisnalar dışında kendilerine İslâm'ı değil, menfaatlerinin gerektirdiği şartları ölçü almışlardır. Bu şartlar altında ise, İslâm dışı her türlü uygulama ve inancın çoğu zaman İslâm örtüsü altında bazen ise açıkça müslüman toplumunda etkin duruma gelmesini görmek hiç şaşırtıcı olmaz. Halkın deyimiyle balık baştan kokmuştur bir kez. Gövdenin kokmaması için ise hiç bir neden yoktu ve bu gayet normaldi.
Sayfa 325
Fars modasının güç geçtikçe yaygınlaştığı Emevî ve daha sonra tamamıyla denecek kadar Fars uygulamalarının benimsendiği Abbasî yönetimlerinde İslâm'ın fazla dikkate alınmadığı tarihi bir gerçektir.
Sayfa 321
12. yüzyıl, ictihad anlayışının halk düzeyinde kaybedildiği ve taklidin inanç ve yaşantıda etkin olduğu zamanı oluşturur.
Sayfa 283
Ebû Hanife'nin kendi ictihadlarının Kur'an ve Sünnet'in yanındaki konumunu gösteren şu sözleri oldukça anlamlıdır:
“Bizim bu ilmimiz gücümüzün yettiği en iyi bir rey'dir. Birisi bundan daha iyisini ortaya koyarsa onu kabul ederiz. "
Bazı kişiler ona, bu ulaştığı neticenin şüphe götürmez bir hakikat olup olmadığını sorduk larında şu cevabı verir:
"Bilmiyorum, belki de ulaştığım netice şüphe götürmez bir batıldır.”
Sayfa 280
Fıkıh Usûlünün en önemli kavramını ise İçtihad oluşturur. İçtihad, fakihin şerî delillerden ameli hükümleri çıkarmak için güç sarfetmesi anlamındadır.
Sayfa 268