Özel de Auschwitz üzerinden genel olarak da dünyada ki şiddet ve vahşeti anlamamiza yonelim sorular soruyor ama cok alinti yaptığından kitabin dilini ağırlaştırıyor.
Ve su soruya benzer sorular soruyor
Şiddeti, vahşeti nasıl kavrayacağız? Nefretle karşıladığımız her olaya, şiddetin kabul edilebilir bir oranı olabilirmiş gibi “Bu kadarı da olmaz ki!” diye tepki gösteririz. Şiddet konusunu daha çok bir ahlâk sorunu olarak kabul edip onun için, inançlarımıza, ideolojimize, kültürümüze uygun, ikna olabileceğimiz bir sınır saptamaya çalışırız. Bu tarz bir düşünce, ahlâki yetkinlik ve olgunlukla şiddetin ortadan kaldırılabileceğini öngörür; “kültür ve uygarlık” kavramları ise şiddetin ve barbarlığın karşı-tezi gibidir. Tüm şiddet ve vahşet biçimlerini, kültürün ve uygarlığın yitirilmesi olarak algılamaya yatkınızdır. Peki bu yaklaşım doğru mudur?
Vahşeti KavramakJan Philipp Reemtsma · Ayrıntı Yayınları · 19987 okunma